O öz güven sende eridi, sende kendine yer buldu, sen hareketlilikte sende vücut bulur ise artık doğal felaketlerin canı cehenneme demenin tam zamanı dersem şahlanmalar alınmasın
Her zaman sen şafakta göreve hazırdım ve şafak seni vurunca artık benim bilince gerek kalmadan reflekslerim sen gongu vurur ve başlar sahnede sen oyunun perdeleri
Ben kendimi sana hazırlıkta ne kadar mesafe kat ettiğimi bilmesen de yıldızlar takımına seçilişimi kutlamadan yeni bir hareketlilikte top koşturur oldum
Bende yeni bir atılıma hazırlığa alışmaya çalışırken; koşullar bir zorunluluk kendini dayatır ve ben başka çarem yokmuşçasına gözüm başarı noktasına kilitlendi artık sen akar gözlerimdeki görüntü, kaplar gözlerimdeki dalgalanan tek bayrak
Baştan sona acılara boğulmuş romanın ilk sahifesinde dünya yıkıldı, tufana tutulmuş gökyüzü, yıldızlar savrulur, ben yalınayak sakinlik sağlamaya mahkum
Hedefe kilitli gözüm romanın tüm gerekleri yaşansa da gövdemde acılarıyla sevinçleri dahil; evet varım evet varım dedirten inanç nereden geldin bilemiyorum ama tufanı yenip kasırgayı kaldıracağım bu verilmiş sözümdür
Sana normal yaşantıdan bir kesit ile kervanımı indiririm senin sinene, Bağdat’ın pazarı kıskanır Şam pazarının intiharından sonra
Ben ve sen el ele tutuşuruz bezirganlar arasından bir kordon boyu aşağı bir yukarı yürürüz dünya kültürleri elimizin altında, gezi ise bir adımlık yolda
Ehil eller ile yaratırım dünyaya yolculuk her kes sakin ve memnun, bir bildiğin vardır deyip yarınını sana teslim
Ellerine bir şeyler verildiğinde her kesin haddini aştığı şu üç günlük dünyada sen ise hala mütevaziliğinden ödün vermeyişin beni bir daha yakınlaştırır artık kapında, kapı komşun ve ekili bir ağacımız vardır şu dünyadan gider isek
Ve bugüne kadarki bütün emeğimi kaybetsem izi bulunmaz diyarlara savruluk ve rehberi olmayan bir köre dönüştürülmüş arama duygusunda
Geride bıraktıklarımız bizim alın terimizin sakinliğidir emeğe katkı şu dünyada ve kendimizi mutlu ve umutlular sınıfına yazarız hiç olmayan görüntüler eşliğinde
Emeğimin timsali annemdi ve o da sen hedefe kilitli bir cansiperane artık yaşamdan çekilir kasırgalar üçümüz birleştik
Ne annemi kaybederim yetim kalan psikolojiyle, ne de burnumdan solarım ki insanlar beni farklı bir tür bellemesin
El ele tutuşmuş çocuklar gibi şen ve güvende akıtırım içimdeki iyiliği ve var ise kötülük sen temizleyiciyle yıkarım bende akarım sen coğrafyaya temiz
Geriye tarih bilinci olarak kalan diyardan diyara savrulurken ben; her savrulmada parçamı bıraktığım, kaybettiğim, gözlerime kestirdiğim bütün tutaklarımı aldığın yetmiyor gibi birde sakinlik emarelerini de aldın elimden gittin kasırga.
Şimdi yeniden üretme zamanı ve üretkenlikte sana biraz daha yakın olma fantazisi, böyle buyurur, çünkü kasırgayı yaşamdan çıkardım. (SON)