Değişen her şey gibi er ya da geç sende büyüyorsun
Er ya da geç yere düşen yağan yeni kar gibi bembeyaz
Aktığın kanalın yakıcılığı seni aşka götürdüğü
Kaçınılmaz sondaki yolculuk seni daha mutlu ve daha temiz tutar
Anlatmam ise her zamankinden daha enerjik ve daha donanımlı
Ne yaparsam yapayım senin anlatımında bir boşluk kalır
Dahası anlatımda yeri doldurulamaz başka alanlara beni sürükler
Yaşam benden intikam mı alıyor yoksa beni sonsuz serüvenlerde yaşatma yolunu mu seçti
Yoksa zayıflıklarına kendine acımayı katan kelimeler
Son oyun veya son tango demeden yeni hikâyelerin eşiğindeyiz gibi
En acı veren tabloların arasında en umut veren Nirvana oluşun
Yolculuğu yeni başlatır ve yeni Dileklerle gökyüzüne çıkarız
Hayata öyle tutunuyorduk bizlerin sonu nereye varır diye iç geçiriyordum
Bu benim hayatımdı evet ama düzeyini ben belirlemiyordum
Hem hayatın düzeyine kim karar verip bu normal hayat diyebiliyordu ki
Tutunduğumuz dallar bize veda etmeden biz onlara güç verip beraber yaşıyorduk.