Biz birkaç başıboş düşüncelerin neler yaptığını görünce çok gocunduk, çok hiddetlendik ve çokta yorulduk
Bu kadar mı variyetli üretkenlikler olurda insanı kıskandıran ne alevlendirici öğeler var ise bir araya gelip yeni ateşler yakıp halaya tutuşmuşlar
Biz bir benttik ve olumsuzlukların önüne geçmek için kolları sıvazlamıştık, ta ki kafalara dank edince düşüncelerin akışı biz fark edildik
O güne kadar ne yedik ne içtik kimsenin bildiği bir şey değil ve biz o mecradan su içmeye başlamıştık artık, asların kulvarında
Bir benim olması gereken ne var ise ona beşik kertmesi yaptık ve inanılmaz aşamaların serüvenlerinde efsanelere göz kırptık
Kiminde baş rol oyuncu kesildi başımıza haybeden gelen huybeye gider misali bir süre sonra onlar kaybolunca yine efsaneleri malzemesi bir başımıza kaldık
Bir başlansa gerisi gelir diyenlerin kim olması bizi pek ilgilendirmezdi ancak bir başlama yolun yarısını kat etmekti de kimin hanesine artı yazılacağıyla ilgili kim tasada onu çıkaramadık
Bizim kaygımız ve tasamız belli de perde gerisinde aslan kesilenlerin sesi soluğu çıkmayınca perdenin önündekilerin düzeylerine bakılmaksızın yüksek perdeye rol kesmeye başlamışlar
Önümüzde kat edilecek bunca mesafe yaşam diye bir örüngü bizi biz olmaktan usandırmadı, her açılan yeni gün bizi kendine bağlamakla kalmadı inanılacak ne var ise hepsine inandırdı
Ve insanlık oluştu ve insanlar medeniyeti yarattı ama insanlığın doğal düşüncesi olmayan kapris ve kapitalleşmeye de alet oldu, işte ne olduysa ve dert diye bir şey bu ikilem duyguların çatışmasından oluştu
Başlayan biz miyiz yoksa süreç ve zeminlerin birleşmesiyle biz durağan onlar gelip üzerimizden geçiyordu da kim neyi yaşadığını kestiremedik
Bir sarhoşluk süreci değildir ama o kadar derinden etkileniyorduk ki kendimizi sürecin içinde olmaktan alı koyamıyorduk
Artık heybemizde ne var ise paylaşma zamanı ve senin geçirdiğin bunca zamanın boşa geçmediğini duyan duymayana söylemedi mi yoksa; biz dağıtırken heybemizin dibine geldiğimizde ancak olanları fark ettik
Biriktirdiğimiz bir tek bizim eserimiz olmadığı için bir teke kendimizinmiş gibi davranamazdık bir bütün beraber ürettiğimiz şeylerden heybemize aktarmıştık ve biz o aktarımlardan yalnız beslenemezdik
Biz kendimize bir şey bırakmadık etraf doysun diye, biz kendimize yatırım yapmadık açlık çeken ne var ise kendinden emin insanların tipolojisi göz önünde canlı dursun diye.
Emeğimizi gökyüzüne örtü diye serdik, kışta dünya ve doğa fazla üşümesin, yazda da doğa ve dünya yanmasın diye filtre görevini gördürdük. (Devam Edecek)