Tarih tamamına erdi, kendi isminin yanına benim ismimi yazdın ve başladı senle sorumluluk alanlarım, çalışmaya, çalışıp yaşamaya devam der gibi bana seslenerek peşinden sürükledin.
Her seferinde içinde yeni ders ve öğretilerle yeni anlara geçirdin, işte tamda burada rahat ederim denilecek her durakta bir başka adım atmanın dayanılmaz cazibesi yeni serüvenlere sürükledi
Kiminde yeni şiirlerin nağmelerine yıldızların vasfı ve enerjisini yükleyerek yeni doğal gelişmelerin önüne yeni dere yatakları dizerek durağan olan yaşamı olanca hızıyla hareketliliğe çevirdik.
Hiç sıradan biri olarak yaşama hakkını tanımadan kendince bana dayattığın bakış ve yaklaşım beni benden alıkoyan bir yaklaşımla her seferinde bak ben senin hâkiminim dedin.
Benim de her insan gibi sana karşı koşullanma hakkım vardı kiminde büyüklüğünü yaptırımınla kabullenip kiminde hazırlıklarımı senin yüreğinin içinden seni hâkimiyete kalkma cesaretime şapka çıkarıp başarılarıma alkış tuttuğunu da hatırlatırım.
Ben kendimi aşan konularda sana gelmeye çalışıp dururken sen başkasını kendi eleğinden geçirmeye kalkışmış ve yaşatıyordun.
Bu yakınlaşma ve uzaklaştırmalardaki ikilemden beni azat etmeden kendi istek ve derslerine devam ettin.
Yetmez bana şiir nağmesindeki dünyaya bahşedilmiş hareket alanından galaksilerin kontrolleri uzay mekiğindeki kontrollerden daha rahat hale geldi haberin olsun.
Ve sen son bir sahne gibi tiyatronun son sahnesinde her şeyin gerçekleşmesini beklemek gibi bir umut ile gözlerini açıp pür dikkat kesiliyorsun.
Üretkenliğimi sınar gibi yaşama yararından, aktive edişinden ve yeni neler artı olarak gelişe takılan ibre ve kat edilen mesafeye bakıyorsun.
Debeleniş sırasında geçtiğim yollardan senin bıraktığın izlerdeki yücelik sahnesini canlı tutarak benim anlamamı bekler gibi isteklerde bulunuyorsun.
Ama yine kendi yönteminle ve kendince yaklaşımlarınla çözme becerisini bizim, benim elime bırakıp hadi çöz der gibi yüceliğini kendince bir daha kanıtlıyorsun.
Hani hakkını da vereyim ki senin yüceliğinde davranış ancak sana yakışır ve sahte tanrıları tanımadığım gibi ve onlara meydan okumanın bile zül olduğunu düşünürken sana tapmanın da sıradan bir iş gibi değerlendirdiğimi de bil.
İnsanın sığamadığı sahne, senin kendince yeterlilik için devreye koyduğun eğitim tarzın insanları değil, hayvanları değil; bir tek doğaya zaman ayırır gibi kendince bir yaklaşımla yaşama dair ne varsa onlarla bir arada tutman; insanın değil her canlının sığdırıldığı bir tablo ve sahne. Devam Edecek