A.Vahap Kaya Yazdı: Süreli

Yaşamın kendisinin nasıl oluştuğuyla ilgili çeşitli anlatın ve yaklaşımlar vardır ama çok karmaşık bir denklem olduğu kesin ve bu denklemde akla en...

Yaşamın kendisinin nasıl oluştuğuyla ilgili çeşitli anlatın ve yaklaşımlar vardır ama çok karmaşık bir denklem olduğu kesin ve bu denklemde akla en yatkın geleninde bünyenin çok karmaşık bir denklem gibi kendince bir terazide ilerler

Her güzel şeylerin ve anların bir sonu vardır onu bilesin, her an her yerde sonlanacağını düşünerek dolu dolu yaşamanın yolunu bulmak lazım

Kendin arayışa girdiğinde bilince eklediğin her yeni şey biraz emeğe ve günün şartlarına reel bir düzeyde ise kendini mutlu bir tabloda görebilirsin

Sanki yaşam sonsuzmuş gibi hayata yüklenip içini doldurmak lazım ki bağlar çok güçlü olsun, bir yandan da her an sonlanacakmış gibi yaşamın kıyısındaki heyecanla dikkat etmek lazım

O zamana her şeyin kıymeti iyi bilinir ve her şeyi daha dikkatli ve tasarruflu kullanırsın, bu yaklaşım insanı yaşamda geri bırakmak mı olur hayır ama insanların domino taş etkisi gibi bir yaklaşıma sahip kılar ki baştan doğru sorudan doğru sonuçlar elde etmesine sebep olur

Bir sonsuzluk ülkesi gibi karanlığa dalsan bile ve sonu görünmez olsa dahi mutlaka bir sabah olacaktır ve aydınlığa boğulacak günlerin her anın karanlıkları yırtan bir aydınlık olursun

Cenindeki gibi bir zara hapsedilmiş yaşamı yırttığın an farklı bir yaşama merhaba demiş olursun ve o yeni yaşamda kendini var etmeye çalışırsın

Ama cenindeki zar yırtılmadığı sürece orada hapis kalır ve bir süre sonra hapisteki gereklilikler cevap vermez olur yani zarı yırtmak ve hapisten çıkmak bir zorunluluk

Olur da enfes anların toplamında bir ucube gelip kötü haberin habercisi olup karanlığı gökyüzüne serebilir ama onunda geçici olduğunu bilmek gerekir ve dünyadaki sonların toplamınına yeni bir son eklemek gerek

O zaman mutlu anların başlangıcına imza atmış olabiliriz ve kendimizden bile sakladığımız bir yaşam tarzını yakalayabiliriz, hani derler ya nazar değmesin inanın nazar değmesin dediğimiz tablolardan birini yakalayabiliriz

En hassas anların doruğundaki duygusallıkları yaratan insanlar onu kendi yaşamlarında sonsuzluk hanesinde tutabilir

Kalıcılaştırabilir ve kalıcılaştırmak istediğini önce doğayla ve kendi partnerleri olan insanlarla paylaşabilir

İyi bir romanın iyi bir karaktere ihtiyacı var bilinciyle kendini hakkedilen bir yere yerleştirmenin efsanesine hazırlanmak için sürekli bir hazırlığın içindeki heyecanı kim kestirebilir ki

Her ne dalgalar oluşsa da onların binde birine tekabül edilecek bir şekilde heyecanın dalgalarını yorumlamak bile az kalabilir

İyi şeyleri bir yere toplamanın becerisini elde ettiğin zaman kendince bir başarıya imza atmış olursun ama esas onu elde tumanın becerisinin yanı sıra onu yaşamanın yetisini de elde etmek lazım

Değişen bir kişi insanlığın beklentisi değildir ama çok önemlidir bir insan bir dünya ise değişen bir dünya da başkalarının da yaşamasına müsaade etmek lazım yani paylaşmasını bilmek lazım

Kendine hep tekrarlaman gereken bir şey vardır ki o da yaptığım şey yapacaklarımın da ön hazırlığı olduğunu bildiğimiz zaman her anı nasıl yaşayacağına karar vermiş olursun

Artık neyi nasıl yapacağını bilmenin hazırlıkları tamam bir ortamda kendine güvenli bir dünyada yaşam kurmuş yavaş yavaş ilerleyen bir canlı olursun ama vahşi ortamdan farklı paylaşarak ilerlersin

Kendinde hayat bul ki başkasına esin kaynağı olabilesin bu buluşmalar yazıma esin olsun, hikayelere ve çocukların kulaklarındaki masallarla devam etsin

Her bir çocuk o yaşanmışlıklara ulaşmak için kendince hayal kursun, kendince bir dünya yaratsın ve inanılacak bütün hikayelerin gerçek kahramanları olabilsin

Hiç olmadık anda güzel bir an yakalanabilir ama lütfen o güzel andan sonrasını daha önceden berbat edecek davranışlardan kaçın

Şayet iyi bir hazırlık var ise ve bu iyi hazırlığın bütün malzemelerinin çokluğuna, güvenliğine  aldanıp har vurup harman savurursan yenilgiyi baştan kabul etsen iyi olur çünkü üretmeden tüketmek ismi üzerinde tüketir ve atalarımızın dediği gibi “hazıra dağ dayanmaz” misali yediğinin yerini doldurmazsan dağları bile yer bitirirsin

Hayal dediğin şey kendi yatırımların üzerinde yatıp onları otonom yaşamda insan elini becerilerinden uzak bir yetiyle yaşamaktır

Bu hayalde bile tek değilsin başka insanlar var ve insanların içinde yaşadığı bir doğa vardı yani bir bütün yaşamın kendisi vardır

Paylaşımdan veya gelecekten korkmak paylaşmamak insanı bilinmeze götürebilir, yalnız davranmak veya başkasıyla paylaşmamak korkunun sonucu mu?

Ne kadar korkabilir ki insan veya bu kadar çok korksun ki? Sonuçta yaşayacakları şeyler insanlar ve doğa tarafından kendisine aksettirilenlerdir ama aşmak için önce bulunulan yerden bir adım ileri gitmek veya dışarı çıkmaktır

Siz sağlıklı bir adımla ileri atıldığınızda belki korkuların tümünü de geride bırakabilirsiniz, bunda kararınız ve nasıl yaşamak istediğiniz belirleyici olduğunu unutmayın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri