Sanat ve sertlik asla bir arada olmaması gereken iki kavram biri baharın seherinden ve içindeki mutluluktan yuvalar insanlara vaat verirken, diğeri kışın ayazından yaşamın dondurulmasından horlanmadan, harlanmadan bahseder.
İnsanın insani dengesine ter orantı çizgisine sahip olan sertlik ve rijidite diğeri ize yaşamı daha güzelleştirmek için nasıl kolay anlaşılır ve yaşanırı işler.
Bir birlerinin zıttı iki kavram ve iki ayrı iklim insanların kendi elleriyle yarattıkları kavramlar olmasına karşılık birinin çoğulun kararı vardır diğerinin oluşmasında azılın ama güç kullanarak elde edilen bir mekanizma.
Sanatsal çalışmaları çok olan toplumlarda insanların mutluluk seviyelerini yüksek olması; sanatın insanların ufkununu açmasıyla ilgilidir.
Sanatla uğraşan insanların mutluluğunu artırmayı düşündüğü için mutluluğun dışındaki çizgilere kafa yormaz aksine daha fazla nasıl mutluluğu artırırıma kafa yorar.
Sanatçıda karşı roller, sorun veya sefa iletilmenin yollarını ararken aslında müthiş bir empati kuruluyor.
Buda karşıyı daha fazla nasıl anlarımın psikolojisi insanı sürekli araştırmaya sürükler veya bir konuyu daha fazla iyi dile getiririm diye kafa yorarken aslında o konunun psikolojisine girmiştir bile.
Kavramlardan biri gökkuşağının insanlara sarılabileceğini, insanların daha renkli yaşam yaşayabileceğini, diğeri ise tek düzelikten ve inanılması zor yaptırımlardan söz eder.
Birinde insan merkezli bir hareket vardır diğeri ise konu ve yaptırım kuralları geçerli oldurmaya çalışılır.
Birinde mutluluk endeks alınırken ve bu mutluluğun sonucunu icra sürecinde görürken, diğerinde yaptırım ve zarar görecek insanların olması, ikisi de sonuçları kısa zamanda veya göz önünde görülebilecek süreci canlı yaşatır.
İnsanlar bilinçlerini kullanarak bir sonuç sentezi elde edebilir ve tercih yapabilirler ama savaş ve sertlik, rijidite ve fetiş kendince bir koruma mekanizmasına ve koruma gücüne sahiptir bu korumayı kırmak için ancak onu tanımaktan geçer.
Bir konu bilince çıkarıldığı zaman yani bir konu hakkında donanımlı bilgiye sahip olunulduğu zaman çözüm ve karşı hamlenin başarısı kolay olur.
Sanat da yaşamı daha kolay anlaşılır kıldığı için, toplumun üstyapı kurumu kabul edilir ve mutluluğu sanatta aramak mümkün olur.
Gel; sen neredeysen gel, ey gözümün nuru sana atfedilen cennetten nağmelerle huzura eriştirecek düşünce sen kendini koruduysan bu güne kadar yarınlara ulaşırsın
Devam Edecek