Hangi olumsuzluklar hangi hangarda bekliyor ise beklesin, sen kendi bildiğini oku ve yoluna devam et ki mutluluk yuva bulsun insan vücudunda.
İnsan vücudu yeni güzelliklere sahne olsun aşklar yeniden canlansın ve iyiliğe olan aşklar gökyüzünü kaplasın.
Güneş görmemiş düşüncelerin haddini okumak için kendince bildiğin yolların tümü ellerinin altında bile olsa asla ahlakın dışına çıkma.
Sen kendinde bir kuralsızlık hakkı görürsen bir başkası da kendinden sana doğru kuralsız davranma hakkı bulur bunu unutma.
Mutluluğun yaranma tarzını bir bilebilsen ve dağıtmanın yollarını bir çözebilsen; acaba yine insan olarak kalır mıydın diye sormadan edemiyorum.
Şimdiki insan tipolojisi ile kuruluştaki insan tipolojisine yüklenilmek istenen detaylar bunlar mıydı doğrusu şüphe ederim.
Bize dayatılanlara baktığımızda bu soruları sormadan edemiyor araştırmacı.
Çünkü olumsuzluk kendi yoluna devam etse dahi senin iyiliğe sarılışın bizim çözebildiğimiz yöntemlerin dışında kendince bir yaklaşım tarzı olduğunu gördüğümüzde nasılda afallamıştık.
Ama her şok yaşayışların bir sıçrama tahtası olarak ta kullanılabileceğini de unutmamak gerek.
İşte sence yaklaşım ve benim yaşama bir daha sarılma gerekçemde senin etkini ölçecek ölçüm cihazının henüz üretilmemiş olmasına hayıflanma gerekçem.
Eğer icat edilmezse ölçüm cihazı kendimce bir şeyler üretirim inan bana.
Hangi beklentilerin ereği can yakmaya ise onlar beklenilen yerde beklesin ve sen yüreğimin derinliklerine uçmaya, sinmeye devam edersen belki bir gün olurda bende uçmayı öğrendiğimde senleşip dolaşırız tüm canlılar dünyasını.
Fark edilmesi gereken şeyleri fark ettiririz hep beraber.
Bekletilme iradesine gücünü kattığın için bu kadar enfes güce sahip bir yaratılışa benimde kendimce aşık olmam, vurulmam normal değil mi?
Hangi şey yaşamı bu kadar alt üst edebilir ki, hangi etki milyarlarca insanı peşinden sürükleyebilir ki?
Durmadan sorup durduğum soruyu soracağım ama bildiğin başka ne olabilir ki sevgiden ve mutluluktan başka.
Sen kendini ona endeksledin şimdi sıra tüm dünyada.
Hangi istemlerin sonu senin yükselttiklerin yıkıntısında saklıysa harekete geçmesin, onlar orada beklesin ister çorak ortamda ister nadasa çekilsin; harekete geçecek gücü yok ise ve hiç bir zaman insanlığın yolu oraya düşmeyip hep karanlıkta yaşayacaksa varsın bin yıl yaşasın. Devam Edecek.