Karşı taraf bir olumsuzluk yaptı ben bin yapar onların boynuna atarım ve halkın tepkisini onların üzerine atarım eee böyle mantıklar için başarıya giden her yol mubahtır, oysa başarıyı ahlaksızlıkla elde ettin mi ahlaksız bir başarı olduğunu unutmamak gerekir.
Kutuplaşma bir maçta iki takımın yarışmasına benzemiyor, var olan değerlerin hederinde en önemli etkenlerden biri olsa dahi; dahası da var, bu kutuplaşmanın çatışmalara dönmesi
Çatışmada sakinlik, sağlıklı düşünme ortadan kalkar ve herkes üstün gelme stratejisinden baktığından; sivil yaşamın gerekleri ihmal edilir
Artık kaç dünya savaşı yaşanır, kimler nasıl heder olur orası nihai hedefe kurban olsun ve bu bedeller bizi yarınlara ulaştırır (peki ya ahlaki yaklaşım?, ya insani yaklaşım?)
Yapılanlar sonradan insan ve toplum karşısına bir bir çıkar ve bu yapılanların yargılanması veya toplumun sindirmesi için.
Kutuplaşmayı sorun görmeyip rahatına bakanlar bir süre sonra kendilerini kutuplaşmanın tam ortasında bulabilirler veya taraftarlar çok güçlü çekim merkezi halindeki gerekçelere dışarıda duranı inandırırlar.
Artık siz önlenilemez bir çekim merkezine çekilmektesiniz ve sizin var olan gerekçelerden daha güçlü gerekçeleriniz olmalı ki siz var olan çekimden uzak kalabilesiniz
Bazı şeylerin başarılması ve başarılan şeyin yaşaması için ciddi bir psikolojik hazırlık gereklidir ve buda konuya inanç ile mümkündür, siz konuya inanırsanız; jest ve mimikleriniz sizin konuşmanıza yardımcı ise karşıdakini veya karşıdakileri ikna eder kendinize yaklaştırırsınız
Hele bu teknolojinin yoğun saldırısı ve baskısı karşısında herhangi bir konuyu ters veya düz görme şansı veya tehlikesi alabildiğince güçlü bir şekilde ayakta ve kendini dayatıyor iken sizin yalnız kalmanız mümkün görünmüyor
Siz yanlışı görebilir ve eksiklikleri her zaman söyleyebilirsiniz ama bunun için sizin de sürekli kendinizi yenilemeniz ve yanlışa yanlış diyebilecek kadar dışarıdan bakmanız gerek
Aksi!
Aksi sizde kutuplaşmanın akıntısına kapılmış ve bir limana kürek çekmiş olursunuz, Allah sonumuzu hayreylesin. (SON)