Açlık hat safhada, ülkeler arası göçmenlerin seyredilen bir tablo görülmesi insanın yüreğini derinden cız ettiriyor
Aslında düşündüğünüzde siz derdi nasıl olurda dermana tercih ediyorsun diye soruyla yola çıktığınızda;
Önce siz cevap vereceğiniz bir görüntü ve o görüntüde sizin tatmin olmanız gerekmektedir, sonuç eğer başarılıysa
Sevgideki sınırsızlığa çıkar yolunuz, dalgalanmalarda kaybolur ve bir daha bulunmamayı tercih edersiniz
Siz sevginizi normal koşullarla sevmiyorsunuz ve doğaüstü güçlerin kullandığı ama insanların anlamadığı tonda, kanaldan sevgi dalganız gökyüzüne çıkmış ve özel frekanslarla algılanır düzeye erişmiştir
Behey savulun ortalıkta aşk kokusu var ve sahiplenen olmazsa totemleştirip yaşam hakkını güvenceye alıyorum
Bir ben miyim desem haksızlık olabilir ama arayışta denk gelebilirim aynı yolun yoldaşlarına, aynı kulvarın yarışçılarına
Dermanı tercih etmiş olsanız basit yolu seçmiş ve bu yoldan kendiniz eler duruma gelirdiniz, çünkü rehavet tembelliğe, tembellik paslanmaya, paslanma tükenişe götürür, tükenmiş insan zaten elenmiş durumda ve hiçbir ideali olmayan insan demektir
Peki, elenmiş bir insanın sonuç davranış veya pozisyonu nedir dersiniz? Yok, oluştan başka bir sonuç yoktur.
Direngen ruhların yaşamda efsaneleştiği tablolardaki gibi teslim olmaktansa ölmeyi tercih edersin ve dersin ki hesabı diğer dünyaya kalsın dersin ama dersin ki “zalimler için yaşasın cehennem”
Ve siz bedeninizi aşka yatırırsınız her türlü ameliyatlara hazır halde aşkın gövdenize akışını ve adrenaline dönüşüp feriştah olmasını bekler ve çabasını ortaya koyarsınız
Diğer dünyaya da terazisi hiç bozulmayan ve her hesabı iyi yapan Allahuteala’nın adaletine kendini teslim etmiş olursun
Siz üstünüze düşeni yapın gerisini yaşamdaki dönüşüme bırakın
Kendi ölüm sözümüz; aşka bağlı tercih edilen yolun asla bırakılmayacağına dair verilen sözdür
Gerisi teferruattır lafı sanki aşka verilen sözler için söylenmiş gibi bizde tekrar edelim
Bu söz içinde bedeli ne olursa olsun asla bırakılmayacağı bir yaklaşımdır.
Ve “aşk tanrı ve tanrıçaların işidir” içindeki efora, bağlılığa ve harcanan emeğe daha ne denebilir ki? (BİTTİ)