Bir günde çiçek bahçesini oluşturmak için gökyüzünden yıldızları yere indirmeyi becerdiyesen bin günde aynı bahçeyi katletmelerine izin verme
İnsanlığın oluşması için çok emekler sarf edildi ve bu sarf edilişleri insanlar birbirlerine miras diye devrettiler
Buna gelenek, görenek veya ananeler deyip yaşanılması zımni yasalar ve uyulması gereken kuralları her hangi bir yazı veya zorunluluk olmadan devrederlerdi
Toplumların bu yazısız kuralları toplumların belleğine işlenmiş ve toplumların aklına gelmezdi ki kural ihlali yapsın, çünkü toplumsal sözleşme gibi bir ittifak manzumesiydi
Her kes her gün karşılıklı kurallar noktasında anne ve babalar tarafından binlerce hikayeden birinde uyaranlarla kişilikleri işlenerek dışarı salınırdı ama şimdilerde ise artık aileler çocuklarımızla ilgileniyor adı altında bir mekanik ve sınav yarışına girdikleri için çocukların, kendinden sonraki jenerasyonun nasıl mekanikleştiğini bile göremiyor
Toplumsal sözleşmeler veya ananeler toplumlar için vazgeçilmez durumdaydı
Bu paylaşım insanların ortaklıklarını artırırdı, insanların paylaşımını artırırdı ki insanlar birbirlerine kazandırmayı ön planda tutarlardı
Bir fakir var idiyse ortak beslenirdi, evi yıkılan bir köylü ortaklaşa evi yeniden yapılırdı, açlar köy tarafından ortak beslenirdi bu birliktelik bin yıllar devam etti ve insanoğlu teknolojiye yenik düştü neden mi?
Neden olacak teknolojiyi tam anlamadan o dünyaya dalıyor ve teknolojiyi kullanacağına onlar teknolojinin kölesi durumuna düştüler oysa teknoloji bir ihtiyaçtır ve onu ihtiyaç sınıfında tutmak gerekirdi.
Çocukların rüyasında, masalında o kadar renk varken; barbarlığın terk edildiği bin yıllardan geri kalma yöntemler ancak insan dediğimiz canlıların davranışında görülür ve birbirilerine karşı barbarlığın katıksız olanına başvururlar.
Kötüye karar verme ile kötüde ısrar insanların kendi iradeleridir ancak insan olanların düşünmeleri gereken şeyler dünden ders çıkarıp yarına sosyal ve mutlu bir gelecek bırakmaktır. (SON)