Anlatacaklarımı sen kelimelere gizle, gün yüzü görmemiş ne kadar giz var ise orada kalsın ve sen kapıda duran bir bekçi gibi çıkışı eleyerek gönder
Anlatılması bu kadar güç olan insanoğlunun hayvanlarda olmayan saldırganlığı veya hayvanlarda bulunmayan vahşiliği ancak gizlemeyle şirinleştirilebilir
Aslında dibe vurmuş halin gizlenmesi ne kadar garip, kişi bazen kendisinin var olmanın dayanılmaz basitliğinde boğulur ama yine de kendini gizler
Anlatılması asırlar hatta bin yıllar beklemiş beraber isteklerimizin geçtiği nehirler artık açıktan gökyüzünden yüreklere aksın
Ki vahşi doğa yeniden canlanma yolları bulsun, göç etmiş bütün yabani hayvanlar kendilerini suya gizlenmiş hücrelerden oluştursun, yolculuğuna başlasın ve olması gereken yere ulaşsın
Coğrafyada da sızsın tüm boşluklara ve doğabilecek doğal felaketlere engel olsun
Bir sen akacağı zaman tekabül edilecek kaderi çizen yaratıcı ve sevgimde katıksız yerde duran sevgi ne olur ise olsun sen gel ve sinem neye dönüşecek ise kabulüm
İster evrim geçireyim ve şimdiki halime razı gelmeyeyim, ister kendi halinde yuvarlayarak ilerleyeyim
Bir bir gömülen tüm insanların yeniden canlanmasını, katliamlara uğramış halkların yeniden toplu varoluşlarını beraber görelim ve beraber başlarından geçenleri yeniden acısını yaşatmadan dinleyelim, şen şakrak yüzlerde doğal hallerinde
Daha, daha dediğimiz düşüncelerin en giz tarafında tut ve kendin olabildiğin ölçüde sade halde kendi akıntına kat
Çoğalmada beraber, azalmada beraber
Doğa nasıl doğmasını becerebiliyor ise sende o yoldan ilerle ve kendini yeniden yarattığını müjdelemek için kapımı tıklat
Bir babanın evladının müjdesini beklerken aldığı haber ile ağzı kulağa varan tablo
Bir ümitsizlik ülkesi idi seninle takıldığımız illegalite bayağı; siyasi abi üretse de sen kendin ve ben sen olma sürecini gizlerin en kuytu kelimelerinde saklı
Kim arar ise arasın onların işi seni bulmak olsun sen ise onlara görünmeden sevdalara gizlenir isen kimse seni bulamaz
Olmadık efsanelerin olabileceğine inancımız tamdı ve o hayal peşinden koşmalarımızın kazanımlarına göz dikmiştik
Lakin bir tek kendimize değildi tasarrufumuz, anne nasıl evlatlara arsında ayrım yapmıyor ise dağılımda aynı duygumuz olsun
Ne vahşi doğada bulunan bir esinti ol, nede şehirlerin kalabalığına imaj yükleyen yapay gündem kandırıcı olsun
Yaşadıklarımızı bir, bir anlatan kesitler olsun, tabulardan uzak ürküntülere yer vermeyen sevecen, cezbedici gülüşü yeniden yarat.
Bahar gelsin, tohumlar yeniden canlansın
Bu seferde sen benim gibi yüreğini aydınlık ile temizle ve benim anlatacaklarıma hazırlan ki emek boşa gitmesin, beslenmesi sevgi olsun
Ben doğar doğmaz annemden emdiğim sevgi idi büyüdükçe acımasızlığı tanıdım, zalim ile karşılaştım ve ne olur ise olsun annemden aldığım sevgiden ayrılmayacağıma söz verişim her gün unutma
İstismar edilmiş ne var ise totem gücünü kullanarak açıktan kelimelerin gizine yükle, ben isem açıktan anlayayım
Hata yaşanır hale getireyim ki sen de rahat edesin
Ben uğraşayım diye sınav bentlerini hazırlama, sen de sade ve yalın davran yoksa ben yeniden tarihin baştan döngüsüne gidiş ve gelişe seni yorarım haberin olsun
Eksik kalan ne parçalar var ise; dönder, yuvarla, akıt ve yağdır taşradaki tarlalarıma ve ıslansın sen olma yolundaki bütün duygularım
Artık şahlanma döneminin sahra feriştahlarına yol gösteririm çünkü sen olma uğraşım beni de sen gizeminde geliştirdi ve sana yaklaştıkça yüceliğinin merdivenlerini tırmanıyorum haberin ola
Yine karşılaşmadayız, yine birbirimizi anlama yolunda seyredenlere devler savaşındaki harlanmalarda yaşam sükunet ve ortalık sütliman olsun
Lakin bugün sen hazır mısın?
Sözümüz
Biz bakışlarımızda hallederiz kainatın tümüne kaybedilmiş tohumların dağıtılışını, yağmurun yağışını gökyüzünü deldiğimiz deliklerden besleriz
Kaybolmuş yabanıl yaşamın tohumlarını trilyonlarca hücrelerimizden feragat ile biz yeniden yaratırız kendi yarınlarımızın güvenliği adına
Bunların tümünde eksik ve zayıf tarafım bir yarene yeteri kadar nağme yazmayışım kaldı geride ve doyasıya sevmeyişim
Onu da yüreğimde yaparım