Gökyüzünde yasalarımızın yazılı olduğu sadece insan olmak isteyenlerin okuyabileceği yazılı kanunlarımızı giz olarak saklayalım
Her gökyüzüne bakışta o yazıları görüp okuduğumuzda yaşama bir kez daha sıkı sarılalım
Bizler bu günü yeteri kadar değerlendirmezsek yarın geç olduğunda halimize yanacak insan bulamayabiliriz
Gemiler kalkmış olacak, trenler gardan çıkmış olacak ve yolcuların yaşayacaklarından mahrum kalırız
Gözünüzü açtığınızda sizin dışınızda daha büyük bir dünyanın sizi beklemiş olduğunu bulacaksınız
Yarının bu günden daha iyi olması için çalışmaları dünden başlatmış olalım bugün devam edelim ki yarın daha güzel yaşansın
Bir an her şeyi başarabileceğimiz düşünmek için gözlerimiz kapatalım yaşanacak şeyleri hayal edelim
Serüvenden serüven koşuşturan çocukların sevinçlerine ortak olalı, kanatlanmışız ve istediğimiz her şeyi yapabiliyoruz
Gözlerimiz açıp yaşanacaklar için gerekenlerin tümünü yapmaya başlayalım hem de aralıksız yapalım ki istediğimiz gerçekleştirebilelim
Herkesin zayıflatıldığı, egoist bireyler haline getirildiği bir ortamda insan olarak kalmanın yegane çaresi daha fazla çalışmak olmalı
Çalışma ile canlılığını, ruhunu birbirlerinden ayıralım, çalışmanın ruhunu ondan alıp kendimize enjekte ettiğimizde çalışmanın dize gelmesi olası
Çalışmanın can damarı senin ellerin arasında olduktan sonra onu yönlendirmek kolay
Bizim bu gün için istediğimiz iyi şartlar dünden yaratılmadığı için yarını başka ellere bırakmamak için şartları olgunlaştıracak toplumsal birlik sağlamalıyız
Bu birliği sağladığımızda karanlığa gömülü yaşamı mumların duygusal etkisi altında yeniden yorumlama imkanı buluruz
Dalgakıranı icat ettiğimizden denizin dalgalarından korunabileceğimiz güvenli bir koyda yaşamaya devam edebiliriz
Bu gün dünün tekrarıysa bizim emeğimiz bu işin neresinde dendiğinde her günün dışında bir efor ve ortaya farklı bir emek dökmeliyiz
Ne olursa olsun yaşamaya ve direnmeye devam edelim ki yaşamı yaşanmışlıklarla içini dolduralım
Başka boyutlarda ve başka yıldızlarda bile olsak ta bu insani özelliğimizden asla vazgeçmeyelim
Gidişata yön verenlerin ortak noktaları sıradanın dışında bir yaklaşım ve çok iyi hazırlık yaptıkları üretkenlik sürecine girmeleridir
Biz gözlerimizi kapattığımızda onlar durmuyorlardı, biz durduğumuzda onlar yinede durmuyorlardı ve çalışmanın semeresinden faydalanıyorlardı
Güneşin doğuşu bize bir şeyler anlatır, ayın doğuşu bize duygusallığını aşılar ama biz okuyabilirsek gerisini kolay hallederiz
Bu günü bize emanet edenlerin bu günün içerisinde oluşan değişimin neresini kabul edebileceklerini düşündüğünüzde kendi sorumluluğunuz ortaya çıkar
Sıradanlaşan yaşamın kalitesiyle ilgili belirlemeler, değerlerin paraya endekslendiği günümüz ilişkilerinde para için her şeyini satan varlıklar
Çürümüşlüğün kabul edilir hiçbir yanı bulunmadığını düşündüğümüzde, bu rölantideki yaşamdan hareketle şikayetlerimizi sıraladığımızda sorumluluğumuzu bilince çıkarabiliriz
Artık yeter dediğinizde ve değişime karar verdiğinizde yeni bir dönemin fitilini ateşlemiş olursunuz
Gökyüzünden süzülen sülünlerin öncülüğü size kalmış ve mavi gökyüzünden süzülürsünüz
Güneşin dünyaya gönderdiği gücünü karanlığı yırtarak ilettiği aydınlıktan faydalanırsınız
Başlayan değişimin neresinde görev alacağınıza karar verdiyseniz kararın gereğini yapmanız gerekir
Her kesin öncü olması beklenmez ama aktif bir çalışan ve gerekliliklerin gereğini yapabilirsiniz
Birikmişliklerden çevrenizi de faydalandırabilir, sizin yaşadığınız deneyimlerden yeniden faydalanıp, faydalandırabilirsiniz
Yaşam deneyimi dediğimiz şey içi boş bir teneke değil ki tam tam sesleri çıkarsın, deneyimler yaşamdan geçerken öyle yada böyle iz bırakarak geçer
Eskinin tekrarı ve can acıtan bir kısmı var ise bunu mutlaka değiştirmek gerekir ve yeni dönemde toplumun mutluluk refahını esas aldığınızda yeni dönemin iyi olup olmadığına karar verebilirsiniz
Yani yaşama girmek isteyen etkenlerin geçmesi gereke bir eleği olduğu bilinmesi lazım
Yaşama dahil olan yenilik adıyla hareket edenlerin gerçekten faydalı veya zararlı olduğunu halkın yaşam öyküsünden anlaşılabilir
Yeni dönemin yeni değişimleri toplum refahını yükseltmiyorsa; acımadan kurgulanmış yasaları alın ve çöp tenekesine atın
Yasalar kağıt ve kalemden oluşur ananelerin oluş süreci gibi değil ve insan yapısı olan kağıtları rahatlıkla değiştirebiliriz
Ama yenilik diye olumsuzluklara yaşama dikte etmek ise tahribat yaratacağından toplumsal tepkiden uzak durman lazım ve toplumu rahatsız etmekten uzak durmak gelecek için iyi olan yoldur
Yasalar refah sağlamıyorsa, halkın çoğulu tarafında evet bu bizim isteğimizdir denmiyorsa meşru değildir
Meşruiyet evrensel bir belirleme, evrensel hukuk gibi, toplu yaşam hukuku gibi, doğaya karşı olan sorumluluklarımız gibi
Dikte edilen yasalar uygulansa bile meşru değildir, meşruiyet biraz ananelere benziyor
Bazı yasalar kurnazlıkla halka onaylatılsa bile evrensel, ahlaki, ve demokratik değerlere ters düşüyorsa yine o yasalar meşru değildir
Ya kurnazlıkla çıkarılmış yasalardır, ya korkutularak onayı alınmış yasalardır, ya çıkar gösterilerek çıkarılan yasalardır, dezenformasyon kamuflajıyla çıkarılan yasalarda meşru yasa kabul edilmemeli ve değildir de
Yeni dönem ihtiyaçtan doğan bir yaklaşım ve ona göre de değişimleri korkusuzca gündeme almalıyız ki adı yeni dönem dendiğinde olumlu bir yön olarak görelim.