Toplumsal cinnet hali; Nereye gidiyoruz?

Geçen yazımda toplumda artan şiddete dikkat çekmiştim.

Geçen yazımda toplumda artan şiddete dikkat çekmiştim.

İçimizi acıtan o kadar olay oluyor ki ney nasıl değerlendireceğimizi bilemez hale geliyoruz.

Ne sebepten yaşanırsa yaşansın şiddetten kurtulmamız lazım derken; yıllarca evli kaldığı ve boyunca çocukları olan bir adamın eşini insafsızca bıçaklayıp çevreye yayılan korkunun arasında elini kolunu sallayarak uzaklaşmasını anlamıyorum.

Biri mezara biri cezaevine giderken geriye paramparça hayatlar kalıyor.

Bu cinnet halinin nedeni ne?

Ekonomi mi, değişen toplumsal yapıdaki erkek rolünü koruma çabası mı?

...

Tam bunları düşünürken geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 3 kişinin öldüğü silahlı çatışmanın gazetemize ulaşan bir videosundaki ayrıntıya takılıyorum.

Olay 18 Eylül akşamı, Bismil ilçesi Dumlupınar Mahallesi 202'nci Sokak'ta meydana geliyor. Husumetli ya da kan davalı olduğu belirtilen Tekin ve Gümürcü aileleri arasındaki silahlı kavganın nedeni olarak; geçen yıl Kulp Hamzalı Köyünde Tekin ve aslen Hazro ilçesinden olan Gümürcü aileleri arasında yaşanan ve 1 kişinin hayatını kaybettiği kavga gösteriliyor.

Olay sonrası biri kız iki çocuk gözaltına alınmış, tedavisi süren S.T. hakkında da gözaltı kararı verilmiş.

Gelelim detaya!

Yaşanan kavga sonrası cep telefonu kameralarına yansıyan görüntü de bir kız çocuğu gelip ölen (belki de o sıra yaralı) kişinin yanındaki silahı alıp oldukça sakin bir şekilde gidiyor.

Söz konusu kişi daha sonra gözaltına iki çocuktan biri ve serbest bırakılıyor.

Yine haberden öğreniyoruz ki diğer (erkek olan) çocuk tutuklanıyor.

İfadelere yer verilmeyen haberde, ister istemez böylesi kanlı bir hesaplaşmaya çocukların dahil edildiği fikri kafalarda oluşuyor. Gece paylaşılan son bilgi de diğer çocuğun da yakalandığını üzülerek öğrendim.

Sadece bu noktadan bakıldığında bile böylesi dehşete düşüren olayda çocukların aynı karede yer alması başlı başına bir sorun.

Bölgede aileler arasında, çoğu arazi vesair sorunlardan kaynaklı güç devşirerek hukuk oluşturma çabası zaten sorunken böylesi görüntü olayın vahametini fazlasıyla ortaya koyuyor.

Şayet tetiği çeken çocuksa ona tetiği çektiren akıl karşısında dehşete düşmemek elde değil.

Felaket tellallığı mı dersiniz bilmem ama son olarak “cinsel suç mağduru çocuk” mağduriyetleri ile ilgili bir TÜİK verisi paylaşmak istiyorum.

Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında 601 bin 754 oldu. Bu olaylarda çocukların 259 bin 106'sı mağdur, 206 bin 853'ü kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla, 100 bin 490'ı bilgisine başvurma amacıyla, 16 bin 499'u hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunması sebebiyle, 12 bin 684'ü kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 122'si ise kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Yüzde 99.9’u Müslüman olan bir toplumda bu kadarı yeterli mi diye sorup eklemek istiyorum; Nereye gidiyoruz?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri