Telvin Kardeşlik Özkaya yazdı: Şehadet

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar Allah’tan gelen bir nimet, bir lütuf sebebiyle ve Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesi ile de sevinç içerisindedirler.” (Aliimran Sûresi- 169-170-171)

Keder ve korkunun tamamı dünyada kalmıştır. Ne mutlu Allah yolunda öldürülüp, ahiret sevinci yaşayanlara, ne mutlu kendilerinden sonra gelecek kardeşlerinin, şehadetle mazhar olacakları lütuflara sevinenlere, ne mutlu gözlerimizin şahitlik ettiği günümüz şehitlerine…

Filistin… Acı, keder, kan ve gözyaşıyla tüm dünyaya şehadeti öğreten kahramanlar. Küçücük bedenleriyle iman ve teslimiyet abidesi yiğit çocuklar. Sizi besleyen ve eğiten anneler ne kadar yüce, soluduğunuz hava yürüdüğünüz toprak ne kadar kutsalmış bir kez daha anlıyoruz. Öyle ya, taş ve topraktan rastgele inci mercan olur mu?

Zulümle yoğruldukça kutsiyetiniz artmış, imanınız artmış, cesaretiniz artmış, hidayetiniz ve istikametinizi hiçbir dünya metaı bozmamış. Beri tarafta dünyanın bayağılıklarına gönül bağladıkça Müslüman, korkaklaşmış, zayıflamış, pusulasını şaşırmış hedefinden sapmış. Sıcak evinde, doldurdukça midesini esaret altında olduğunun farkına varamamış, anlayacak olsa da “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demiş, bataklığı gülistan bellemiş.

Ali Şeriati Kevir isimli kitabında der ki: “Sessiz kalmaya ve hiçbir şey söylememeye tahammül edemem. Susacağım ama, kendimi ölümcül acılarla kıvranan, hayatın bin bir zorluğundan ötürü iyice yorgun düşmüş, gözünde bütün bir ömür boyu süren bir bekleyişten başka bir şey olmayan bir insan gibi hissederek susacağım.

Bir şehit, nasıl huzur içinde, ne büyük bir mutlulukla ölür…görmüyor musunuz? Gündelik hayatın hay-huyuna alışmış insanlar için ölüm, her şeyin korkunç bir biçimde sona ermesi ve müthiş bir trajedidir… yokluğa karışıp gitmektir. Buna karşılık, kendinden hicret etmeye niyetlenen kişi, işe ölümle başlar. ‘Ölmeden önce ölünüz.’ Bu harikulade buyruğu dinleyip, ona göre davrananlar ne büyük insanlardır.”

Selam olsun kendini inancına adayanlara,

Selam olsun kan deryasından gül çıkaranlara,

Selam olsun ölüme gülümseyerek koşanlara.

Selam olsun “Bana Allah yeter” diyerek dünya bağlarından kendini koparanlara,

Selam olsun Hz. Hüseyin ve evlatları gibi hakkı kanlarıyla tarihe yazanlara,

Selam olsun Hz. Zeyneb gibi hakikati zalim hükümdarların yüzüne haykıranlara.

“(Ey) Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu bol olan yalnız sensin.” (Aliimran Sûresi-8)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri