Biz yaştakilerin klasik sözüdür; Nerede o eski bayramlar…
5 yılda birbirinden uçurumlarla ayrılan nesillerin hikayesini barındıran bir kelam belki de…
Bu uçurum son 15-20 yılda uçurumları da aşan bir derinliklere ulaştı.
Altı üstü 15-20 yıl…
Bu kadar derin ayrılır mı birbirinden?
Teknolojinin hızlı değişimi ve gelişiminin bunda rolü elbette var.
Artık köydeki de bir şehirdeki de.
İnsanların istediği bilgiye ulaşması sadece ama sadece bir telefon uzaklığında.
Herkes neredeyse yaşam tarzına şekil veren bilgileri hızla öğrenip o derin uçurumu oluşturabiliyor.
Zevkler, düşünceler, yaşam tarzları, anlayışlar, etkiler, tepkiler hızla değişiyor.
Bir kuşaktan bir kuşağa değişimin de ötesinde bir ayrılış var artık.
20’li yaşlara yakın bir ok kişi artık eskiye dudak büküyor, omuz silkiyor.
Bugünleri de arayacağımız günler yakındır.
Yaşamın içinde telefonlarla sınırlı özgürlük alanlarını oluşturuyorlar, müdahaleyi asla ama asla kabul etmiyorlar.
Başının dikine tamamen farklı bir nesil.
Tamam, içinde yanlış olanlar da var ama yüzyıllar boyunca oluşmuş toplumsal değerlerin neredeyse tamamını hiçe sayan, ellerinin tersiyle iten bu nesil bizden “Nerede o eski bayramlar” ile başlayan kelamları duymak bile istemiyor artık…
O yüzden kendimiz çalıp kendimiz dinliyoruz, kendi neslimizde derin izler bırakan hatıraları.
Neresinden tutarsak kardır deyip mücadeleden de vazgeçmeyelim.
Büyükleri ziyaret, çocukları mutlu edecek çok güzel hareketlerle mutlu bayramlar diliyorum.
Sevgiyle, sağlıkla kalın…