Narin Güran cinayeti, artık sadece bir cinayet olmaktan öteye geçmiş durumda.
Katil kim olursa olsun; cinayet sonrası köydeki ketumluk, gizlemeye, örtmeye dönük bir organize suç haline gelmiş durumda.
Bu cinayetin altında yatan sebepler sebep ne olursa olsun beni şaşırtmayacak diyebilirim.
Tekirdağ’da Sıla bebeğe karşı yapılan insanlık suçunun bile önüne geçen Narin cinayeti artık sadece bir cinayet olmaktan çıkmış durumda.
Köyün organize bir şekilde gerek korku ve gereksiz bir şekilde aileyi koruma çabasına dönük tavrı düşündürücü.
İster siyasi ister feodal, ister sosyolojik saiklerle olsun yapğılan eylem bir cinayet.
Zaten gündemde bu kadar süre kalmasının nedeni de katil ya da katillerin aradan neredeyse geçen yaklaşık bir aylık gibi bir sürede ortay çıkarılmaması.
Tıpta altta yatan hastalık tabirine uyan bir hastalık Narin cinayetiyle hortladı, ortaya çıktı.
Bu hastalığın özellikle kırsalda hala hayat sürdüğünü bir kez daha öğrenmiş olduk.
Beri yandan cinayetin işlendiği Tavşantepe Köyü’nün siyasi tartışmalara konu edilmesi de ayrı bir tartışma konusu.
Narin cinayetinden öteye taşınan yok, Ak Partili, yok Hudaparlıydı tartışmaları toplumda altta yatan bir başka hastalığın göstergesi.
Benden olmayanı taşlama, şeytanlaştırma çabasına suçlu suçsuz herkes dahil edilmiş oldu.
Narin cinayeti bize kadın üzerinden feodal yaklaşımın çok da değişmediğini; aynı zamanda toplumdaki gerek siyasi/ideolojik ve dini yaralarının hala kabuk bağlamadığını da gösterdi.
Ve hala toplum olarak daha çok yol almamız gerektiği kadar; son 10-15 yıldaki toplumsal yozlaşmanın da ne kadar ilerlediğini göstermiş olması açısından önemli.
Velhasıl Narin cinayeti bizi ya gaflet uykusundan uyandıracak ya da içinde bulunduğumuz gafleti daha da derinleştirecek sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
Son olarak sözleri Meral Okay’a ait ‘Masum Değiliz’ şarkısının nakaratını bırayım:
Eller günahkâr, diller günahkâr/Bir çağ yangını bu bütün, dünya günahkâr/Masum değiliz, hiçbirimiz