Yaşam alabildiğince kaotik. Kederin mutluluğa galibiyeti açık ara.
Böylesi bir hayatta bizi sıkı sıkıya bağlayan ne peki?
Mutlu olma olasılığı.
Önce kendi yaşamımızda, sonra örnek yaşanmışlıklardan ders çıkararak asgari müşterekte mutlulukla haşır neşir olma şansımız var.
Eski Hindistan Başkanı Dr. Abdul Kalam’ın yaşamından bir hikaye düştü önüme; okuyun lütfen.
Aynı zamanda Uzay Bilimi ve Hindistan Teknoloji Enstitüsü Profesörü olan eski Hindistan Başkanı Dr. Abdul Kalam’dan
"Ben çocukken, Annem bizim için yemek pişirirdi. Uzun bir iş gününün ardından bir gece yine yemek yapmıştı, annem babamın önüne bir tabak 'sabzi' ve aşırı yanmış roti koydu. Yanmış rotiyi fark eden var mı diye bekliyordum. Ama babam rotisini yedi ve okuldaki günümün nasıl geçtiğini sordu. O gece ona ne söylediğimi hatırlamıyorum ama annemin yanmış roti için babamdan özür dilediğini duyduğumu hatırlıyorum. Babamın şu sözünü asla unutmayacağım: Tatlım, yanmış roti seviyorum.
O gecenin ilerleyen saatlerinde babamı öpmeye gittim, iyi geceler dedim ve ona yanmış rotisini gerçekten beğenip beğenmediğini sordum.
Beni kollarına sardı ve şunları söyledi: "Annen bugün uzun ve zor bir gün geçirdi ve gerçekten yorgundu herhalde." dedi. Ve ayrıca yanmış bir roti kimseyi incitmez, kimseye zarar vermez ama kırıcı sözler insana zarar verebilir. Biliyorsun oğlum hayat kusurlu şeylerle doludur ve kusurlu insanlarla.Ben en iyi değilim, hayatın mükemmel olamayacağını ve insanlarında her zaman iyi olamayacağını kabul etmeyi öğrendim. Yıllar boyunca öğrendiğim şey; birbirlerinin hatalarını kabul etmek ve ilişkileri kurtarmayı seçmek."