Seni gören göz Allah'a kavuşmalı, anlı secdeyle buluşmalı. Dönüşü olmayan cennetin anahtarını hediye ediyor varlığın. Seni yaratan Mekke'nin, Medine'nin ve Kudüs'ün mimarı değil mi? Sana dokunmaya yüreği yeten eller günah işler mi? Lal olmadan yüzüne konuşmaya cüret eden diller yalan söyler mi? Sen, Sinan'ın ustalık eseri Selimiye'nin gölgesi, Evliya Çelebi'nin seyyahlık hevesisin. Bursa ipeğinden Isparta gülünden utanıyor seni görünce. Mecnun, Kerem ve Ferhat isyan ediyor kalpler seni konuk edince. Evveline savaş açan, pamuk elleriyle şifa dağıtan duru manolya. Kaybolmaya niyetsiz ve kirlenmemiş, üç tarafı denize nazır kara parçası. Sen, sultanlar mekanı, ehlibeyt makamı Anadolusun. Sen Kızılbaş isen ben Bektaş Veliyim, sen Seyyid isen ben Talib bin Aliyim, sen Sünni isen ben İmam Şafiiyim, sen GURBET isen ben kavuşma hevesiyim, sen Çanakkale isen ben Seyit'in güllesiyim. Senden ayrı görme beni. Senin gözlerin höyük değil Ağrı Dağıdır, o gözlerden düşmek ayrılık zamanıdır. İzin ver dağında karın olayım, turna gibi başında dolanayım. Sen üşürken o yamaçlarda ben ateş olup yanayım. Yeter ki söz sarfet aciz bedenime. Yalan olsa ne olur. Sendendir diye ben yine kanayım. İncitmekten korkma sakın, ben kabuk bağlamaz bir yarayım. Pencereme koymak için değil yüreğime ekmek için istiyorum seni senden. Dalından koparmaya da niyetim yok üstelik. Sen yeter ki çiçek açmaya devam et. Yüreğimi yetiştiğin toprağa komşu etmeye geliyorum. Giriş katı, güneş gören, sen artı ben. Ne ister ki başka candan seven. Ne olursun günde bir defa bak aynada yüzüne. Ancak sen için acımadan bakabilirsin o ceylan gözüne. Senle olmak GURBET senden uzak GURBET. Belli ki bitmeyecek bu hasret. Açlıktan kıvranan ruhuma sevginden ikram et, tebessümünden bahşet, gül yüzünden ihsan et. mesutcokurr@gmail.com
Mesut Çokur yazdı: Gurbetin Divanesi 3
Mesut Çokur yazdı: Gurbetin Divanesi 3