Siz hiç görmedikçe güzelleşen GURBETİ bilir misiniz? Öyle bir GURBET ki doğduğun güne şükrettiriyor. Ondan evvel yaşanan tüm kötülükleri affettiriyor. O salınırken tomurcuk güller soluyor. Gözler ona şahit olurken mutluluktan doluyor. O kalp ki nice felakete hazır iken onu hissedince yetinmezliğe, yetmezliğe gark oluyor. Kadir Gecesinin sevabına kucak açıyor. Gülüşüyle öksüz yürekleri ve yetim vicdanları bayrama döndürüyor. Yedi düvele de kafa tutuyor yedi iklime de. Kış mevsimini güneşle tanıştırma vesilesi tam da ondan kaynaklanıyor. Kaynak dediğime bakmayın siz. Soğuk Savaşı ayağa kaldıran, tüm Ortadoğu'yu uykuya daldıran adı bir türlü konmayan amber-i miskal. Farkında değildi ama bütün mimikleri UNESCO tarafından imza toplanıp koruma altına alınacak kadar biricikti. Güzelliğini sadece güzeldi diye betimlemek büyük bir gafletti. Süleyman'ın vasfını da taşımaya niyetli, etçiller onun elinde terbiyeli, edepli.
Günlerini vererek yamacına varınca, mutluluktan uçuverir kaplumbağa, karınca.
Gökkuşağı renkleri başında kafesidir, o renkler özgür canların hevesidir.
İbrahim'in oğlu olmak istiyor insan, bu kez gökten koç edilmemeli ihsan.
Yaktıkça değerlenen bir parça kömür karası, Yusuf'un, Ali'nin, Muhammed'in hatırası. Uzaklığı bunca alamet barındıran, tebessümü deryaları yağdıran, tüm güzellikleri küçücük bir avuca sığdıran, varlığıyla hayaller kurduran, güzel diye geçinenlere saç baş yolduran, deprem kadar yıkıcı yangın kadar yakıcı bir afet-i devran. Kafesine al ve tepeden tırnağa yargıla beni. Seni sevmek suçtur biliyorum. Beni sevmek suçtur diye haykır bana. İnsanlık suçu, nefret suçu de. Beni sevmek diğer bütün insanlardan ayrılış, benle olman tüm duygulardan sıyrılıştır bunu iyi belle. Evvelime sille ahirime ille ol. Bilmez misin eninde sonunda sana çıkar her yol. Sen, günahkâr yürekleri kötülükten azad eden, aşk kokan toprakların peşinden giden, melek tanımına uyan kanatsız bir beden. Sen üzülme nur tanem, ben sevdayı elmadan öğrendim. mesutcokurr@gmail.com