Bir Gülle Bülbül Olmak
Mesut Çokur
Güzelliğinin farkında olmayan insanlar hep hayrete düşürmüştür beni. Nasıl olurda servet taşıdığını bilmez yaradılan! Pırlantalar saçtığını ya da. Tabi ki bilmez. Cebindeki son yüz lira değil ki bu. Bitmeyen birşeyin eksikliğini anlamak insana uygun bir davranış değildir. Bitmeyen ne var ki materyalist zihinlerde. Yıldızları saçına taç yapmak için gülüşüyle takas etmek sıradan bir şey mi? Belki de sıradan. İnsanız biz, ne biliriz ki böyle güzellikleri. Gözümüzün bile bir sınırı var. Seni sıradan bir çift gözle değerlendirdiğim için özür dilerim. Güneşi doğudan beklerken çıkmaza düşmek çok mu rastlanabilir bir olgu? Demin de dediğim gibi; ben aczini isteyen bir nefesim. Gülüşünde açtığını bilmeden önce bende dalardım gökyüzüne. Bakardım da ay misali yansıman olduğunu bilmezdim göğün aydınlığının. Söylesene nasıl başardın? Meraktan öte bu artık. Varlıkta başarılı birkaç fonksiyonu bile taşıyamazken insanoğlu kocaman egolu geniş cüssesinde güneş sistemini taşımak nasıl bir lütuftur küçük bir bedenin içindeki alçak gönülle. Nereden geldin söylesene? Hangi kara parçasının bu gülen gözler? Gözlerinden süzülen pınarla yeşeren bu bereketli topraklar hangi kıtaya ait? Gülüşünü tarif etmek ne mümkün! Ümmetin hayalini canlandırıyorsun her sabah yüzünde. Hz. Ömer'ın dağlara buğday serptiği nesilden misin? Sana bakınca nasıl açlıktan şikayet edebilir ki kuşlar? Senin sayende buğday taneleri aç kursaklardan geçebilir. Gece aç uyuyan çocuklara da şifa tayin edilir cismin. Söyle bana Allah aşkına neredeydin bunca zaman? Yerin yüzlerce metre altından zulüm ederek petrol çıkaran emperyalist güçlerden nasıl sakladın varlığını? Kainatı toz bulutu, petrolü fosille açıklayan bilim insanları sana ne açıklama getirir kim bilir? Senin daha büyük bir mucize olduğunu görmemeleri tek dileğimdir. Varsın sana da toz desinler. Seni biraz da onları getirebileceğin hazin sona benzetsinler. Bana zarar vereceğinden endişe etme. Bir olmadıktan sonra tuzla buz olmak koymaz bana. Sensizlikle densizlik arası bir durakta bekleyeceğim. Gözlüğümü sağ elimle yüzüme doğru iterek durakta bekleyen kız çocuğuna "henüz geçmedi mi" diye soracağım. Yok derse şayet istemeye istemeye başka bir durağa savrulacağım. Göğü sevenlerin yere çakılacağı muhtemeldir ya. Bir düşen de ben olacağım cennet gözlerinden. Bu düşüşlerin en hayırlısı olur. Bir gülle bahar gelmez diye haykıranlar seni görünce yanıldıklarını anlamazlar mı?
mesutcokurr@gmail.com