Dünyanın, Türkiye’nin ve hatta Diyarbakır’ın en büyük sorunlarından biri uyuşturucu.
Diyarbakır özelinde çocuklar ve gençler açısından tehlikeye açık alanların en başında geliyor madde kullanımı sorunu.
Çevremizde olumsuz birçok örnekle karşı karşıyayız. Aileler çaresiz, bu işten rant elde edenlerin yarattığı rantla soslanmış korku imparatorluğu var.
Elini atanın elinde kalıyor birçok şey; yoksulluk, ekonomik kriz en büyük tetikleyici sebeplerden.
Bilcümle toplumsal bir vakıayla karşı karşıyayız.
…
Son günlerde beni umutlandıran ülke genelinde artan operasyonlar.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaşımları bu açıdan sevindiriyor beni, toplumun her kesimini.
Tabi güvenlikle sınırlı kalınarak çözülecek bir mesele değil.
Toplumun tüm kesimlerinin el birliğiyle çözülecek bir sorun. Tüm siyasi partilerin, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, eğitim ve sağlık alanındaki tüm özel ve resmi kurum kuruluşların ellerini yetmedi, bedenlerini taşın altına koyması gerekiyor.
Ailelerden başlayarak, okulda, sokakta, caddede ciddi bir çalışma, bilinçlendirme yapılması lazım.
Emniyet güçleri (gerek polis ve gerekse jandarma) bu konuda özellikle anneleri bilinçlendirecek çalışmalar ve bilgilendirmeler yapıyor.
Buna eğitim ile ilgili sivil toplum örgütleri, bakanlık vesair kurumlarda destek vermeli.
Velhasıl topyekün bir kalkışma/mücadele olmalı.
Toplumun sinir uçlarına etki eden bu sorunda hepimize sorumluluklar düşüyor. Bu bilinçle hareket ederek ancak altından kalkabiliriz bu sorunun.
Güvenlik güçlerinin son zamanlarda verdiği görüntü takdire şayan; sonrası bizim sorumluluğumuz.
Hep beraber kalkalım ayağa ve çözelim bu işi…