Diyarbakır tarihi ve kültürel değerleri kadar fikir insanları ve yazarlarıyla da eşsiz bir değere sahip.
Sezai Karakoç da bunlardan biri
Peki değeri bilindi mi?
Sezai Karakoç’un yanında geçen günlerini yazdığı ‘Günler Çözüldükçe’ kitabı okurla buluşan şair Ömer Erdem, bu konuda net şeyler dile getiren biri.
Şair Ömer Erdem’in Sezai Karakoç’un yanında geçen günlerini kaleme aldığı ‘Günler Çözüldükçe’ denemeleri Everest Yayınları’nca okura sunuldu. Kitabın adını alan giriş yazısında şairi ‘geçmiş günlerinin en vazgeçilmez ve etkili şahsiyeti’ olarak tanımlayan Erdem, Karakoç ile anılarını, gözlemlerini ve şiiri hakkındaki değerlendirmelerini aktarıyor. Ayrıca, ‘gözlerden ırak’ bir hayatı tercih etmesiyle de meşhur şaire dair birçok bilinmeyeni de kayıt altına almış.
Şöyle demiş Erdem: Ve yoksulluk, onun seçtiği yolun, tercihlerinin doğal bir sonucuydu. Ne altını çiziyor ne de eziliyordu. Hayatının son yıllarında politik istismara bağlı olarak kitaplarından gelen gelirin arttığını ve o inanılmaz günlerin geride kaldığını izliyordum. Fakat o para derdi güden bir kişilik olmadığı için bununla ilgilenmedi hiç. Burada düşünülmesi gereken, şimdilerde Karakoç’a bağlılık ve yakınlık yemini edenlerin, iştahı hayli açılmış gözükenlerin, hatta kendilerinin oradan geldiğini ileri sürenlerin, şiirini bir gök armağanı gibi yağmalayanların, bu yokluk günlerinde nerede ve niçin durduklarıdır. Bu şahsi değil tarihsel bir meseledir. Şairin eser zenginliği ve kişilik özgünlüğü verim çağında toplum tarafında geri püskürtülüp sonradan sahiplenilir görülmesi, acaba bizim tarihsel ikiyüzlülüğümüzle ilgili olabilir mi? Sonradan sevmek de bir tür öldürme yöntemi olabilir mi?”
…
“Yoksulluk, onun tercihinin doğal bir sonucuydu. Burada düşünülmesi gereken, şimdilerde Karakoç’a bağlılık ve yakınlık yemini edenlerin, şiirini bir gök armağanı gibi yağmalayanların, yokluk günlerinde nerede ve niçin durduklarıdır. Bu şahsi değil tarihsel bir meseledir. Şairin sonradan sahiplenilir görülmesi, acaba bizim tarihsel ikiyüzlülüğümüzle ilgili olabilir mi?” diye soruyor Ömer Erdem.
Vefasızlığın ikiyüzlü hali…