Diyarbakır denildiğinde akla gelen ilk isimlerdendir Cahit Sıtkı Tarancı…
Ekim’de doğup yine Ekim’de gözlerini yaşama yuman (4 Ekim 1910, Diyarbakır-12 Ekim 1956, Viyana/Avusturya) Tarancı, 46 yıllık yaşamına sığdırdıklarıyla; Charles Baudelaire, Oğuz Atay, Sevgi Soysal, Franz Kafka, Albert Camus’u hatırlatır…
…
Ölümünden 33 yıl sonra 1989 yılında Oktay Akbal, “Yaşayıp Öldüğümü Kimseler Bilmeyecek…” başlıklı yazısında şöyle diyor Tarancı için: “Önümde iki kitap var; Biri “Cahit Sıtkı Tarancı’nın evine ve Nihal’e Mektupları”, öteki de Tarancı ve şiirleri üzerine sağlam bir araştırma olan Asım Bezirci’nin “Tarancının Bütün Şiirleri”… Yaşasaydı 79 yaşında olacaktı Tarancı. Bir şiirinde “Yaş otuz beş yolun yarısı eder – Dante gibi ortasındayız ömrün” diye yazmıştı. O günlerde Nahit Sırrı Orik şöyle demişti “Bu şiire karamsar diyorlar, oysa Cahit bey yetmiş yaşa varacağına inanmış, bak sanıza yolun yarısındayım diyor.”
…
“Memleket İsterim” şiiri; belki de bu yüzden bir süre gölgede kalmıştır.
Memleket isterim/Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;/Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim/Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;/Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim/Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;/Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim/Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;/Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Canip Yıldırım, Cahit Sıtkı Tarancı’nın aşkını şöyle anlatır:
Beni çok etkileyen bir şiiri bu. Cahit abi Galatasaray’da okuyorken, Beşiktaş'ta oturan bir kıza âşık. Âşık olduğu kız, Vedat Günyol'un bacısı ama Cahit, bunun farkında değil. Kız çok akıllı, fettan, yaman bir kız. Cahit'in kibar, namuslu ve şair ruhlu olduğunu anlamış, onun için kendisine uzaktan paslar veriyor. Her zaman Beşiktaş semtindeki durakta randevu verir bu kız. Cahit abi, cumartesi günü banyo yapar, saçlarını biryantinle tarar, sevgilisiyle buluşacaktır. Kalkar Beşiktaş'a gider. Sevgilisinin randevu verdiği yerde bekler. Ve o sevgili gelmez. İşte bu anın duygulanımını ifade eden bir şiiri var:
"Gönül sende göz yolda kaldı/ Ne postacı semtime uğrar, ne turnalar selam getirir/ Vefasız çıktın Beşiktaşlım/ Katlanmaksa katlanıyorum/ kimselere belli etmeden, iyi kötü bir iş tutmuşum/acısı tatlısı hepsi bir/ Ha Ankara, Ha Çemişkezek/ Senden uzak olduktan sonra/ Nerde olsa yaşıyor insan/ Nerde olsa bir gün ölmek var/ Sen ilk aşkım, ilk göz ağrımsın/ Dünyalara değişmem Şeni/ Sevincimden uçtuğum oluyor; Rüyama girdiğin geceler/ Bayram gününü neyleyeyim/ Sensiz doğan günün tadı yok." işte bu Beşiktaşlı sevgilisine yazılmış şiirdir. Başka şiirlerinde de Beşiktaş'tan söz eden "Al getir sevgilimi Beşiktaş'tan/ Yaşamak istiyorum." Devam Edecek