Ey hilâl kaşlı, gül ruhlu yâr,
Adını andıkça kalbim yanar, yar olur.
Bir zaman seninle baharı tattım,
Şimdi her nefesim hazân, her kelâmım hicrân.
Ellerin bir su gibi akar düşlerimden,
Ama ulaşamam — çünkü sana harflerle tutundum.
Her gece kandil misali yanarım ismini andıkça,
Aşkınla kalbimin sineleri küle döner.
Ey nazlı yâr-i men, seninle geçen an bir asr-ı bahardır,
Gidişin ise kışın en çetin fırtınası.
Bir tebessüm ettin, gönlümde cihan yeşerdi,
Bir sustun — âlem karardı, sükûtun kadar derin bir zindan olmadı.
Bir rüzgar gibi eser hatıran içimde,
Bir damla su gibi akar adın düşlerimden.
Belki seni görmedim, belki duymadım,
Ama bil ki kalbim senin kabrindir, ey yâr.
Adın orada saklı, orada filizlenir dua,
Ve ben, her sabah bir sabâ rüzgârı gibi anarım seni —
Sükûtun zindanı içinde, ölümsüz aşkımla.
M. Ali Bağırtan yazdı | Sükûtun Zindanı
M. Ali Bağırtan yazdı | Sükûtun Zindanı
İlk yorum yazan siz olun