İlkin bezm-i alemin sevdaya gark uykusunda rüyalara daldı seyrek seyrek gözlerim…!
İlkin bezm-i âşkın dergâhında hû hû’lara karıştı,düşe kalka yüreğim…!
İlkin bezm-i gâh’ta sadırların minberine diz kırıp secdelere kapandı, duâlanan,aminlenen ellerim…!
Sonra garbı okşayan yâr kapılara sürüldü gönül vahdetim…!
Sonra kuş kanatlarında çırpınan yüreklerin heyecanına göçtü yâr-ü bedenim…!
Sonra çiçeklerin çiğ düşmüş sabahlara uyanan o ıslak mı ıslak halvetine,gecenin şöhretine yıldız yıldız tanıklık eden ay’ın biçâre mihnetine,devr-i âlemde bercestelerle sırlanmış bivâre beyyitlerin gâmpâre nihayetine gömüldü; lâl-ü ebkenim…!
Ey tahtını kalbimde cımbız cımbız neşterlediğim ilk-i ruhum…!
Ey çöllerin yakan sıcağında dûçâr-î yüreğimi rahmetine bulut bulut beklediğim yağ-ı umurum…!
Ey karanlıklarım ışığıyla bezediğim nur-ûl kûdûm’um…!
Ey bezim’ine boncuk boncuk dizildiğim halavat-ı nûr’um…
-ilkim,sağım s(y)olum sonum ve {g}ardım…!
-ötem b{y}erim b’elâm ve b/elîm…!
-rengim dilim ahengim ve mihengim…!
-şiirim bestem nazmiyem ve de fahriyem…!
Ey nazeninim narinim ve beyaz gelinciğim…
Ey sevdayla doldurduğum kinim,aşkla büyüdüğüm nefretim…
Ey göklerde uçan güzellik güvercinim,Zührem ankam ve talihim…
Belki cennetim belkide cehennemim…
Sen v{y}arsınya;
Çilene “buyur”,
Derdine eywallah”
Şifâna da “elhâmdulillah”derim.