Bazen telafisi mümkün olmayan sonuçlara da yol açabiliyor veya emeği uzun sürecek bir çalışmanın tedavinin startı verilmiş oluyor
Yanlışlıkla hasta insana aşı yapıldı ve hastayı daha fazla hasta etti diye biz aşı üretiminden mi vazgeçeceğiz? Hayır
Hayır yanlış yapmama ile ilgili tedbirlerimizi geliştireceğiz ve sürekli bir biçimde yanlış yapıyormuşuz gibi çözüm üretmeye devam edeceğiz
Burada iyilikle yapılmış üretilmiş değerler bazı kötü niyetli insanlar tarafından olumsuz kullanılsa bile biz iyilik üretmeye devam edelim ki sağlıklı ilişki devrede kalsın ve yaşamın rengi iyiliğe evrilebilisin.
En ufak bir tökezlemede biz yapacaklarımızdan vazgeçer isek belki de vazgeçme için bahane arıyoruzdur
Direngenlik ruhuna ters davrandığımızda bize söylenecek laf çok
Sıradan bir açıklama ile bizler de mazeretlerin arkasına sığınarak asli görevlerimizi ihmalden kurtulmak için bizde kendimizi kandırmış oluruz
Oysa yaşam denklemi bize bu imkanı veriyor mu? Veya bu rahatlığı veriyor mu? Biz bu soruları tek sorsak cevabı sürekli çalışma ve aralıksız çalışma çıkar
Ben iyilik yapıp iyi davranırsam, sen iyilik yapıp iyi davranırsan dünya yüzeyi iyilik rengine bürünür derelerin akışı getirip götürdüğü iyilik olmuş olur
Baharların anlamları bir daha duygusal olur ve mevsimlerin endekslendiği yaşam ortaya çıkmış olu
Uzun bir süre beklemek gerekse de ısrar etmenini sonuç alıcı hamlesinden faydalanmak gerekir
Bu yazıyı yazmak için beklemem gerekti ve öyle de oldu, kıvamında davranılan davranış pişmiş aşın orijinal haili olur
Bazı şeylerin yazılabilmesi veya olgunluğunu tamamlamasını beklemek gerekiyor iese beklenir ve sonuç öyle alınır, bu yazıda biraz beklemem gereken yazılardan oldu
O kadar yakın etkileyen olayların bilincimi taşıyıp başka diyarlara götürdüğü oldu ki ne yazsam ve nasıl yazsamı sorguladım
Olayların çeşidi canımı aşırı derecede sıkıyordu, acıtıyordu ama bu yazının orijinal mantığına bağlı kaldım
İkirciliğin yarattığı tahribatı biraz da olsa dile getirip istikrarın ise nasıl bir güven ortamı yarattığına yazı penceresinden dikkat çekmek istedim
İnsan kültürleri yaşam olan ve yaşanmışlıkları oluşturan bütün davranışlar bileşkesi yani kültür yaşamda olan bütün madde ve davranışlardan oluşan bir deniz
Bunda her türlü canlı ve doğal olan her çeşit yaşam materyali bulunur, kültürde toplumların var olmazsa olmazı kültürünü kaybeden toplumlar ölü toplumlardır
Denizden canlıları ve canlıların yaşam materyallerini çıkaramazsın ama deniz olabilmesi için bu canlılardan suyu da eksiltemezsin
İnsanları kültürden, kültürü insandan ayıramazsın, kültürü deniz olarak adlandırma terimi çok oturdu gibi çünkü balığı sudan çıkarırsan ölür insanda öyle kültürden çıkarırsan ölür
Bu denizin suyunu biriktirmek kolay bir süreç olmamıştı, insan emeğine dayalı birikmişlik insanların toplumsal ilişkilerinde yetiyordu
Öyle ki her harcadıkları emeği artı olarak insanlık hanesine yazıyordu, her kazanımı yaşamın bir parçası haline getirip yaşıyorlardı
Kendi emeğini döken insanoğlu kendi emeğine sahip çıkmak için her türlü çabayı da gösteriyordu
Bu sahipleniş toplumsal ilişkilerin örgüsünü oluşturup yarını da kurgulayabiliyorlardı
Deniz dendiğinde insan bünyesine büyük bir şey görülebilir ama insan beynindeki hareketlilikler ve birikim olan konuların prototipi çıkarılır ise denizlerin küçük kaldığı görülecektir
İnsan beyni ve bünyesi çok daha karmaşıkların beraber çalışmasının göstergesidir, yani insan oğlu ister ise en karmaşık problemlerde bile istikrarı sağlayıp başarı elde edebilir
Karmaşayı problem hainle getiren de bir insan olduğuna göre si problem sahibinden daha geniş düşünürseniz sorunu çözmüşsünüz demektir
İnsan organizması deniz yapısının bir küçük minyatürü veya doğal yaşamın hareket eden, ayakları üzerinde duran bir benzeri
Düşüne biliyor, kendi başına karar verebiliyor ve denizden daha ayrıcalıklı özelliği de vardır
İnsanoğlu ister ise kendi duruşunu sağlam bir zeminde tutabilir ve bir süre sonra insanlar arası ilişkilerde standart sahibi bir kişi olarak kabul edilir
Güvenilir ,danışılan bilge biri haline gelebilir
Ama gitgelleri olan biri, sözüne güvenilmeyen biri, yalandan medet uman biri ikirciliği her zaman yaşar
Kaçıncıdır beni kandırdığın ve senin zayıflığına yanmıyorum, her seferinde yalan ve dolanlarına yenildiğime yanıyorum
Elimi boş bıraktığın zamanları unutuyorum bari bu sefer uzattığım elimi boş çevirme ve ikircilikten uzak dur
Yaşasın ve yaşlansın baharların yetiştirdiği tomurcuklar
Sen yaşatmazsan ikirciliği; ikircilik eredike olan diğer hastalıklar gibi tarihin tozlu raflarına atılır ve orada atılda kalır
Boş ve zayıf insanlar uğramadığı zürece orada küflenir
Zaman ikircilik zamanı değil, net ve insana yaraşır bir şekilde davranma zamanı ki buna gücü yeten herkesin birleşerek göstermesi gereken bir doğal davranış.