.. /İstanbul'a yeni atanmıştım. Oturduğum mahallede hiç kimseyi tanımıyorum. O kadar yalnızdımki kendimi ıssız bir Adada mahsur kalmış gibi hissediyorum..
İlerleyen günlerde Altmış-Altmışbeş yaşlarında Karslı Yurtsever bir arkadaşım olmuştu. Adı Tevfik amcaydı, çevrede herkes onu Pala diye çağırırdı. Çok sevmiştim onu. Tertemiz saf ve oldukça sadık bir dosttu. En sıkıntılı anlarımda hep yanımda olmuştu. Ailece de birbirimize gidip geliyorduk. Oldukça yurtsever ve çok temiz kalabalık bir ailesi vardı. Dört katlı binada kardeş, çocuk, gelinler hep bir arada yaşarlardı.
Bu Pala amcanın bir özelliği vardı, benim bütün yalanlarıma kör şahitlik yapıp, "Wallahi Aziz çok doğru söylüyor aynen olay dediği gibi oldu" derdi.
Bir gece telefon açıp eşi ile bizim eve oturmaya geleceklerini söylediler. Onlar henüz gelmeden ben evde eşim ve çocuklarıma, "Bakın ben bir yalan söyleyeceğim ve Pala amca benim bu yalanımı onaylayacak" dedim.
Geldiler. Oturup çay, kahve içip muhabbet edip gülüyorduk. Eşim ve çocuklarım, "Haydi şu yalanı söyle artık" dercesine baktıklarında. Ben konuyu açtım:
"Bu gün okuldan çıkarken bir adamı evire çevire dövdüm, Pala amca da yanımdaydı" dedim. Pala amca hemen söze girdi, "He yav wallahi Aziz adamı perişan etti, yetişmeseydim adamı öldürecekti" dedi.
Eşim, Pala Amca'ya bakarak, "Adamı neden dövdü ki? " diye sorunca Pala amca, "Adam hak etmişti" dedi. Çocuklarım ve eşim gülmemek için kendilerini zor tuttuklarını farkedince konuyu değiştirip sohbete devam ettik.
Gece yarısına doğru da kalkıp evlerine gittiler. Onlar gittikten sonra eşim ve çocuklar gülmekten yerlere yattılar.
Öteki gün Pala amca bizim evin önünden kahveye giderken benim henüz altı-yedi yaşlarında olan oğlum Yılmaz, pencereyi açarak, "Pala amcaa! " diye çağırdığında, Pala amca, "Ne var? " diyerek ona bakınca, benim mugallit oğlum ona, "Hakketmişti!" diye bağırarak içeri kaçar.
Ben kahvede otururken Pala amca hışımla içeri girdi ve bana saydırmaya başladı. Ne şerefsizliğim, ne alçaklığım kaldı. "Oğlum bir yalan söyledin, eşin ve çocuklarının yanında mahcup olmayasın diye yalanına şahitlik yaptım. Arkamdan da alay etmişsin, benamus! " diyerek beni adeta itin g.tüne soktu.
Şimdi bu seçimlerde Meral ablamız Kemal abiye, "Bu iş tamamdır. Evire çevire döversin, sen kimleri dövmedin ki buna ben şahidim" diyerek gaz verdi. Sonunda ona en kallavi madiği attı.
Kemal abi bunu hak etmişti.