Vay be dedirtecek bir dizi dolandırıcılık vakasıyla karşı karşıyayız.
Başrollerde bu kez futbolun yıldızları var. Hepsi de Galatasaray’da bir dönem teknik direktör ya da futbolcu olarak yer almış isimler.
Aç gözlülükle beraber teklif edilenlere balıklama dalan orta akıllılar (Ki biri bunu kabul edip kendine ‘geri zekalı’ dedi) ne paralar kaybetmiş meğerse.
Şapkadan çıkan sadece futbol yıldızları değil arka planda tefeciler, kumarhaneciler, kara para aklayıcıları da var…
Geçmişte de benzeri olan bu tür olayları medyatik kılan yıldız futbol mağdurları.
Yöntem aynı; yüksek gelir beklentisi!
Daha Dilan-Engin Polat olayı soğumamış, sosyal medya fenomenlerinden gözümüzü henüz alışmışken patlayan ve adına Fatih Terim Fonu denilen olayın şaşkınlığı kadar servetlerinin henüz bir kısmının buhar olduğunu öğreniyoruz.
Kolay para kazanma tutkusunun beraberinde getirdiği müthiş bir yozlaşmanın içinde Türkiye toplumu.
Memleket dökülüyor, harçlar akıyor, çatlaklar ortaya çıkıyor.
Bunlardaki para toplansa memleket düzlüğe çıkar halbuki ama Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, (2015’ten kalma) şu sözleri sarf ediyor: “Daha adil bir vergi sistemi, verginin tabana yayılması konusunda ciddi adımlar atacağız. Şu anda hummalı bir reform çalışmamız var”
Sonra “Kira artışlarında da normalleşmeye doğru gideceğiz” diyor.
Çok yanımız kış, az yanımız yaz…
Bir yanımız müthiş kara para trafiği ve nimetlerinden faydalanan mutlu azınlık bir yanımız kirayı denkleştirmenin telaşında mutsuz çoğunluk.
Banker Kastelli’ye rahmet okutan cinsten olaylar yaşıyoruz. Bakalım daha neler olacak.
Nerden baksan tutarsızlık.