14-28 Mayıs seçimleri bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı iktidara taşıdı.
Muhalefet her zamanki gibi adil bir seçim olmadığından dem vurarak kendilerininde başarılı olduğunu söylüyor.
Amacı iktidar olan muhalefetin bunu zafer sayması bile zafiyet.
Neden mi?
Kendinde suçu aramadan, başka tarafı işaret etme taktiğiyle her gün biraz daha gerileyen bir pozisyonda muhalefet.
Şöyle ki, karizmatik bir lider çıkarmama ısrarı muhalefeti baştan mağlup pozisyona iten bir sebep.
Seçimlere yakın bir zamanda Akşener’in masadan kalkma nedeni de buydu. Geri dönüş kendisine ve altılı masaya oy kaybettirdi.
Aradaki oy farkının da sebebi bu.
Masanın diğer figürlerinin seçim boyunca etkisiz elemanı oynaması ve fazla çaba göstermeden Mecliste temsiliyet hakkı kazanma asıl amacı da oy kaybının nedenleri arasında.
Seçmenin Erdoğan’da ısrar etmesinin nedeni ehvanı şer/ kötülerin içinde en iyisi mi?
Erdoğan’a oy veren seçmen analizi yapan ABD'deki Middlebury College'da Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Gümüşçü, durumu şöyle özetliyor:
İktidar fırsatlarından yararlanan ve ülkenin seçkinleri arasında görülen üst sınıfın ve sosyo ekonomik anlamda gelişmiş ve sınıf atlamış orta sınıfın Erdoğan’a oy vermiş yüzde 52’lik kesimin ufak bir bölümünü oluşturuyor. Geri kalan daha dar gelirli alt orta ve alt sınıftan oluşan geniş kesim içinde . Üçüncüsü de ‘sonuna kadar Erdoğancılar’ grubu; vefa ve duygusal bağlılık üzerinden okunan bir ‘Erdoğancılık’ uyguluyor. “Bu bağın sebebi bazen sosyal yardımlar oluyor. Çok dar gelirli vatandaşlarımızla yaptığım görüşmelerde, zor anlarda Erdoğan’ın verdiği desteğin ciddi bir vefa borcuna dönüştüğünü görüyoruz. ‘En kötü zamanımda Erdoğan yanımdaydı, beni hiç kimseye muhtaç etmedi, ben de onu asla yalnız bırakmayacağım’ diyorlar.”
İşte durum bu.
Muhalefetin veremediği güveni seçmene Erdoğan veriyor ve O’nu iyi bir lider olarak görüyor.
Muhalefet karizmatik ve iyi bir hatip çıkarmadığı sürece bu durum sürecek.