Ortadoğu savaş cenderesinden kurtulmadı, kurtulmaz da bu gidişle.
Müslüman coğrafyanın çelişkileri bitmiyor, bitmez.
İsrail-Filistin çatışmasındaki Sunni-Şii polemiğini kullanan akıl Müslümanların ana aktör olmasının önündeki en büyük engel…
Filistin Kurtuluş Örgütü’nün devre dışı bırakılması Hamas’ın çıkış noktasındaki durumlar hep o çelişkileri kullanan diğer aktörlerin işine yarıyor.
İsrail ve Filistin meselesinde öne sürülen iki devletli konfederasyon sistem İsrail’in karşı duruşuyla çözümsüzlüğü ve kontrollü/kontrolsüz çatışmayı dayatıyor.
Binlerce insanın ölümüne neden olan sorunda çıkmazın asıl sebebi Müslüman ülkelerin pozisyonu elbette ki.
Müslüman ülkeler, çözümü Şii-Sunni karmaşasında güçler dengesi oluşturamamakla İsrail lehine sürecin işlemesine katkı sunuyor.
Mevcut manzarada Suudi Arabistan Hamas'ı sert dille eleştirirken, operasyonda İran'ın parmağı olabileceğini belirterek, görüşü farklı noktalara taşıyor.
Operasyonun başlamasından sonra saldırılara "müdahil olmadığını" açıklayan İran, Hamas'ın İsrail'e karşı düzenlediği "spontane" saldırıyı destekliyor, Rusya bölgede artan gerilimle ilgili Amerika Birleşik Devletleri'ni suçluyor.
Kimse sorunun ana kaynağına parmak basmıyor.
Oturum aklıselim bakıldığında bu savaşın faydasının kime olacağı tartışılıyor bir yandan.
Birileri buna “Faydasız Savaş” diyor.
Neden?
Stratejik olarak gerçekleştirilmesi zor bir hedefi olmadığı ve arkasındaki odakların bulunduğu hiziplerin özel çıkarlarını gerçekleştirmeye bağlanıyor.
Ne olursa olsun insanlar ölüyor; yerlerinden yurtlarından ediliyor.
Olan yine Filistin halkına oluyor.