Yer; Diyarbakır-Elazığ yolu, mesai çıkışı.
Yol iki şerit ve ikisi de düğün konvoyu tarafından kapatılmış.
Ağır ağır ilerliyorlar…
Yüksek müzik yetmemiş, bir de korna sesleri.
Göz alıcı kıyafetlerin içinde, berber ve kuaförün hizarından geçmiş havalı saçlarıyla insanlar (!)
Araçlardan sarkanlar, anıranlar, böğürenler.
“Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok; nice elbiseler gördüm içinde insan yok.”
Mevlana böyle bir düğün konvoyuna denk gelmemiştir bu sözü söylerken ama cup diye oturuyor hilkatlerin üzerine…
…
Arkalarında dünya araç, umurlarında değil.
Acele işi olan mı, hastası olan mı var; umurlarında değil.
Biri inip müdahale etse, "Ma ne olmiş oğlım" deyip, bir de üzerine dövecekler.
Geçen yıl iki kez tanık oldum böylesi duruma.
El bombam olsa pimini çekip atacağım içlerine...
Görgüsüzlük diz boyu, magandalık, vandallik ne desen var. Kimse bulaşmak istemiyor, herkes meramını küfür makamında kornalara uzun uzun yüklenerek anlatıyor.
İnanın ilk ışığa kadar 2 dakikada gidilecek yolu tas tamam 8-10 dakikada bildiğim tüm küfürleri sıralayarak tamamlamaya çalıştım.
İlk ışıktan sola dönmem lazım, onlar dönünce vurdum kendimi Ergani yoluna.
Yeni küfürler de kattım dağarcığıma.
Yine ilk ışıktan U dönüşü yapıp ilk ışıktan sağa dönmeyi planlıyordum; öyle de yaptım.
Aynı yere vardığımda; o da ne aman Allah’ım hala oradalar...
***
Bir anektod Avrupa’dan, kaynak, Euronews
Belçika'da düğün konvoyu ile trafiği aksatan 18 Türk'e 5 yıl boyunca trafikten men ve 2000 Euro para cezası verilmiş, 6 araca da el konulmuş.
Davaya bakan hakimin sözleri ise tam bir insanlık dersi:
"Sadece trafik sıkışıklığına neden olmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda diğer sürücülerin sinirlenmesine yol açıyorsunuz. Davranışınız agresifliğe ve sonucunda ırkçılığın artmasına neden oluyor. Zaten yeterince ırkçı var, buna karşı durmanız gerekiyor...
Eğer bir parti yapmak istiyorsanız kafanıza kova bile geçirebilirsiniz ancak yolları, amaçları için kullanılmaya bırakacaksınız.
Yaptığınızın diktatöryel bir tarafı var. Yollar hepimize ait ve kimse kendi malı gibi kullanamaz.
Yolu tıkarken o esnada hastaneye yetişmeye çalışan birinin vaktini çalmış olabileceğinizi düşündünüz mü?
E17 Avrupa'daki en kalabalık otobanlardan biri. Sizin dans edebileceğiniz bir yer değil"