Hasretten dönüyorum
İsmini anımsayamadığım, or*spu bir sırıtışla,
infaz edilmiş küçelerinden
illegal özlemlerle doğum sancısı çığlıkları.
Ve bir yosma kahkahası kadar iğrenç duyguların
kokteyli ile sarhoş naralarını aradım bazalt taşlarında.
Telden arabamı, çelik çomağımı sordum faili belli ölümlerden.
dıngılafıstanım terk etmişti beni
Namusunu gizleyen son türkülerini
Mardinkapıda unutmuştum,
Kim yakmış bedenini Hewsel serinliğinde?
ne çabuk yok oldu bu şehir bende?
Utanmaz bir filmin orgazm fragmanında yok oluyorum.
hayat kadını jargonlarında ke*haneye evriliyor beynim.
ve fahişe çığlığı ile sağır bir kulak çınlıyor Urfakapı önünde.
Mecalsiz kalıyorum, çünkü düşmek üzere yüreğim.
Ejderha ağzından mitolojik yangınlar sarmış her yeri.
Bir türkü sesidir gelen.
"Diyarbekir mala min e"
hemen arkamdan
karnından vurulmuş
ölü bir çocuğun çığlıkları yükselirken,
"De lori lori, berxê min lori !"
diye ninni söyleyen bir annenin
ağır yaralı melodisinde kayboluyorum