Beklentiyi Boşa Çıkarma (1)

Beklentimi boşa çıkarma bu benim sana bağladığım son şansım ve senin kendini ispat edeceğin son şansın

Beklentimi boşa çıkarma bu benim sana bağladığım son şansım ve senin kendini ispat edeceğin son şansın

Mevsimleri bilmez, yıl ve asırların faturasını sana bırakır ve tüketilen enerjinin miktarını sana bırakır.

Dağların oluşumu, denizlerin dalgaların boyutunu, vadilerin süslenerek hazırlanmasını tanrı kendi karar verir.

Ama…

Yaşam o kadar da uzun değildir ki bir daha şans çıkabilsin veya deneme yanılma yoluyla bir daha aynı hatayı tekrarlamayalım

Bu benim karar verdiğim bir sonuç değildi, bu benim iradem dışında gelişti, insanların kötü günüydü diyemediğimiz bir kısacık süreç

Mitoloji de anlatılan falan insan bin yıl yaşamış vs böyle olsa bile yaşamın akıcılığını boşa harcamamak lazım.

Her akıcılıkta kendince bir renk ve gökkuşağının kıskanarak kıskançlığını gökyüzüne çıkardığı zenginlik vardır.

İnsanların birbirleriyle daha güçlü daha donanımlı olduğu ve daha sosyal olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır.

Bir ben söylerim sen dinlersin, bir sen söylersin ben dinlerim bilinç zenginliğini oluşturuyor.

Bir katkı benden bir katkı senden yaşamın donanımını ve düzeyini ortaya çıkarır

Bu bir beklentimi evet, bir tespit mi evet ve ihmal edilmemesi gereken bir yaklaşım biçim.

Bu yaklaşımın tamamı insani refleksler ve insanın insandan başkasının dostu olmadığı bir sonuç

“Bu beklenti iki kanatlı bir uçurtma gibi biri beklentinin kamuya dönük yüzü ve gerçekleşecek umuduyla ilgili.

Yaşama süzülürken hayalleri de beraberinde uçurarak havada şekiller çiziyor takla atıyor ama eğlendiriyor.

Hitabeti insanlara ama insanların eseri..

İnsanların gittikçe daha fazla kaynaştığı, birbirleriyle daha fazla sosyalleştiği, bu birlikteliklerini doğayla bütünleştirdiği hususudur.

Bu olmazsa olmaz denilen bir cinsten bağlılığı ilkel dönemlerin insani yolculuğu gibi seni motivasyona ve yaşam örgüsünde üstüne düşeni yapmaya yönlendiriyor.

“Diğeri de, çirkin bir hal alan, delik emeği boşa tüketen, olumsuzluktan beslenen ve kendini bir başkasının emeği ve kayıpları üzerine oluşturan olumsuz düşünce.

Ne yaparsan yap yaranamazsın kendisine ve her zaman söyleyeceği olumsuzluğun kıble olmasını savunur, peki dünyada bir tek Müslümanlar mı var? veya Hıristiyanlar mı var?

Hayır birinin kıblesi farklı birinin gidip ayin yapacağı yer farklı ama toplumsal yaşamda yan yana yaşayabilirler.

Nasıl mı? Birlikte yarattıkları toplu yaşam hukuku herkese hitap eden insancıl, paylaşımcı ve başkasının hukukunu gözeten bir yaklaşımla.

Oysa olumsuzluk bildiğini okumaya devam etmek ister.

En olmadık anların en masumane düşüncesinden bile kendine ait, kendince ve tipik farklı olumsuz üretime sebep yaklaşımlar üretir.

Bu üretkenliği bazen kendini de rahatsız ederse bile yeter ki kendi üretimi olsunda ne olursa olsun, oysa bilinç ve bilim bize bunu söylemiyor.

Her şart altında insan olmayı ve insani yaşantıyı var olmazsa olmaz diye nitelendirir.

İki seçeneğin oluşması kolay bir süreç değildir bilirim ama beklentim senin kendin olman ve yetiştiğin örtüden kopmamandır.

Senin rüyana girsin hayallerini süslesin ve bunların karışımı olan yaşantıdan çocuklarda nasiplensin.

Doğal örtünün kendini ve doğayı beslediği ikilemin göze hitap eden güzelliği de bir başka kazanım.

Aynaya bakan bir gelinin seni kendine yar edebilme umudu ve hayali oluşsun ama olumsuzlukta hayal değil dikte olursun.

Bu tür doğal ikilem yaşamın geleceğini güvence altına alması; insanlığın insanlara verebileceği en önemli nokta. Devam edecek

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri