.. /Bugünlerde yine akın akın kalabalık gruplarla kahve kahve, dernek dernek dolaşan; önde kravatlı, sinekkaydı traşlı, önüne gelenle tokalaşan, güleç yüzlü siyaset tüccarları umut dağıtıyor.
CHP'li bir gurup oturduğumuz derneğe geldi. Tokalaşma ve görüşmeleri anında resimleyen fotoğrafçı, en önde ha bire deklanşöre basıyor.
Konuştu da konuştu. Yoksul garip biri gelen başkan adayına dert yanıyor:
“Başkanım, uzun süredir hastayım, iki çocuğum okuyor. Evim kira ve üç aydır birikmiş kiramı ödeyemedim. Büyükşehir Belediyesine defalarca yardım için başvurdum, bana dönüş olmadı” dedi.
Başkan adayı, adama:
- Kaç para kira ödüyorsun? diye sorunca, adam, "Onbin" dedi. Başkan adayı alaylı bir yüz ifadesi ile:
- Oooo kardeşim sen de çok lüks takılıyorsun.. dedi ve umursamaz bir halde diğer masalardakilerle tokalaşmaya devam etti.
Gariban adam, söylediğine pişman oldu adeta.. Tekrar oturduğu masaya dönerek öfkesini yoksul yüreğine gömerek, "Bunların muhalefeti buysa, İktidar olmuş hallerini düşünemiyorum bile.. " dedi.
Bu durumu görünce gençlik dönemim ve yaşadığım bir mevzu gözlerimin önüne dikildi:
Biliyorsunuz ayaktan engelliyim. Mahallemizde benim durumumda olan iki arkadaşım daha vardı. Bir gün bu arkadaşlarımın babaları bizim eve geldiler, babama, "Amca, Diyarbakıra çok iyi bir doktor gelmiş, sakat olanları ameliyatla ayağa kaldırıyormuş. Bizim çocukları bu doktora ameliyat ettireceğiz, sen de oğlunu ameliyat ettir" dediler. Babam, gülmeye başlayınca gelen komşular şaşırdı. Komşuların şaşkınlığını gören babam, "Yahu siz benim düşmanım mısınız? Ben bunun bu sakat haliyle baş edemiyorum, düzelmiş hali benim felaketim olur" dediğinde komşular gülerek evlerine döndüler.
Ben de diyorum ki, "Biz CHP'nin muhalif hali ile baş edemiyoruz, bir de iktidar olursa.." neyse.. Siz anladınız onu.