…Önceki yazımdan devam
.. /Her gece çıkmaz sokağın sonunda bulunan yan yana duran incir ve ceviz ağacının görüş alanını kapattığı yerde gencecik kız ve erkeklerin toplanıp muhabbet, sohbet, bazen de öpüşüp koklaştıkları zulalı yere şikayet nedeni ile gelen polisler, gençleri dağıttıktan sonra bahçeme gelip kaçak çay eşliğindeki muhabbetimize katıldılar.
Onlara bu yerle ilgili kendim uydurduğum mitolojik bir hikaye anlatmaya başladım.
"Lut kavmini bilirsiniz; erkek erkeğe takılan, kadınlarla ilişkiyi garipseyen, hatta ayıp sayan, flörtleşen kadın ve erkeklerin linç edildiği qûnek bir toplum. İşte o dönemde sürekli burada buluşan İnci ve Cavit isminde iki sevdalı varmış. Gözlerden uzak gizliden gizliye her gün sevişirlermiş. Günler aylar yılları kovalarken, Hemo adındaki bir çoban, genç aşıkları görmüş. Birkaç gün gizliden gizliye onları izlemeye başlamış. Sonunda bu genç aşıkları kralın askerlerine şikayet etmiş.
Kralın askerleri yanlarına Hemo adındaki çobanı da alarak genç sevdalılara ani bir baskın yapmış. Kralın askerlerini gören genç aşıklar sonlarının geldiğini anlayıp Allah'a yalvarmaya yakarmaya başlamışlar. Allah genç aşıkların duasını kabul etmiş ve İnci adındaki kızı İncir, Cavit adındaki delikanlıyı da Ceviz ağacına dönüştürmüş. Kralın askerleri büyük bir şaşkınlık içindeyken onlar da aniden birer Kirpi'ye dönmüşler. İspiyoncu qûnek Hemo da kocaman bir lağım faresine dönüşmüş."
Büyük bir şaşkınlıkla hikayeyi dinleyen Polis:
- Şimdi bu ağaçlar o genç aşıklar mı? diye sordu.
"Evet, hatta geceleri onlarca Kirpi bu alanda dolaşırlar" dediğimde bu kez, "Ya lağım faresi?" diye sordu birisi."O da ağaçların hemen yanındaki loğarda yaşıyor, gündüzleri insan, geceleri de kirpilerin korkusundan dışarıya çıkamıyor" dediğimde kalkıp arabalarına doğru yürüdüler. Anlattığım hikayeden çok etkilenen genç polis arkadaşlarına, "Beni bir daha buraya getirmeyin, bu saatten sonra kirpi olmaya niyetim yok! " dediğinde hem arkadaşları ve hem de bizler katıla katıla güldük.
O geceden sonra genç çocuklar polis korkusu olmadan "Sevda Gölgesi" adını verdiğim bu yerde muhabbetlerine devam ettiler.