../Yoğun bir çalışmanın ardından "Madrabaz Şeyh" adlı küçük öykülerden oluşan yaşanmış hikayeleri derlemiş ve yayınlanmaya hazır hale getirmiştim.
Birçok yayınevi ile görüşüp dosyamı vermiştim. Bütün yayınevleri çalışmayı beğenmiş ancak basılması için veremeyeceğim miktarda para istemişlerdi. Hal böyle olunca emeğimin heba olmaması için sponsor arayışına girmiştim. Bir etkinlik esnasında Belediye üst düzey bir yetkilisi ile görüşmüştüm. Memnuniyetle karşılayıp, beni Kültür Müdürüne yönlendirdi.
Dosyamı alıp Belediye Kültür Müdürünün odasına gitmiştim. Hoşbeş, hal hatır sohbetinden sonra üst düzey yetkilinin beni kendilerine yönlendirdiğini söyleyince, Müdür, "Haberimiz var" dedi. Dosyamı incelemesi için kendisine verdim.
Bir Hafta sonra tekrar görüşmek üzere ayrıldım.
Bir hafta sonra odasına gittiğimde, müdürün asık suratından işimin olumsuz olduğunu anlamıştım. Konuşmaya başladı, "Hocam, kitabın giriş bölümünde Fethullah Gülen için ABD ajanı ibaresi var, elimizde bunu belgeleyecek bir kanıt olmadığı için sıkıntı olabilir" diyerek kibarca dosyamı iade etti.
Güldüm, "Bu durumun muhatabı benim, sizinle bir ilgisi yok, siz sadece basılması için ekonomik destek vereceksiniz" dememe rağmen kabul etmedi.
Ben de daha fazla üstelemeden dosyamı alıp çıktım. İnat etmiştim. Borç harç bularak kitabı bastırdım.
Aradan bir yıl geçmişti. Oturduğum evin çatısı yağmurlu günlerde su kaçırıyordu. Tamir etmem gerekiyordu. Usta buldum tamir ederken Belediye Yapı Denetim elemanları gelip tutanak tuttular. Bir hafta sonra tarafıma o dönemin parasıyla tam 10 bin TL İmar para cezası geldi. Bütün itirazlarım reddedildi. Belediye Yapı Denetim Müdürlüğüne cezanın kaldırılması için gittiğim bir sırada Müdür, tutanak tutan genç bir teknikeri odasına çağırdı mevzuyu sorduğunda genç Teknikerin elinde "Madrabaz Şeyh" kitabımı görünce, gülerek, "Elindeki Kitabın yazarı benim" dedim. Asık suratla bana bakıp, "Biliyorum" dedi. O an İşin rengini anlamıştım. Bütün bu ceza işinin asıl sorumlusu kitabımdı.
Daha bunun şokunu atlatmadan meğer belediye tuttuğu tutanağın bir nüshasını SGK'ya göndermiş, İşçi çalıştırıp SGK primlerini yatırmadığım gerekçesiyle 11 bin TL idari para cezası göndermişti. Nereye başvurduysam sonuçsuz kalmıştı.
Bu kitap bana çok pahalıya patlamıştı. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak tam olarak böyle bir şeydi.
Ya da Kürdlerin deyimiyle, "Çû heyfa bavê, da ser qûna dayê" misali..
"Fethullah Gülen ABD ajanıdır" cümlesi pahalıya patlamıştı bana. Olsun, beynimle ters düşeceğime, midemle ters düşmeyi yeğlemiştim
Not: Tiyatro hikayesini de devamı olarak yazacağım.