../Sizlere önce bir hikaye ve ardından Ali ile başlayan, Ahmet ile devam eden, meclis fırınından yeni çıkmış, bundan böyle kahvaltıda sıcacık, taze dumanı üstünde dayaklar afiyetle, zevkle yenilecek günlere özlemle diyorum (!)
Adamın biri evlenir. Kadın, şaka ile karışık bir gün kocasına, "Kocacığım ayağına s.çayım'" der. Adam, gülerek, "S.ç! canın sağolsun karıcığım" dedikten sonra gülüşürler.
İlerleyen günlerde kadın bu kez, 'Kocacığım göğsüne s.çayım!' dediğinde adam, yine gülerek, " Eyvallah, göğsüm sana kurban olsun' der. Böylece sırası ile kadın, erkeğinin tüm organlarını halleder.
Bir gün kadın, kocasına, 'Ağzına s.çayım! ' dediğinde adam fena köpürür. Ortalık allak bullak olur. Kaos ve anarşi evde hüküm sürer. Aile büyükleri toplanır durum büyüklere anlatılır. Büyükler ortamı sakinleştirme ve ardından karı-kocayı sulha davet ederler. Aile büyüklerinden biri, adama nasihatlerde bulunduktan sonra can alıcı cümleyi söyler, "Ayağına s.çtırmayacaktın!"
Ey meclis Ali'yi dövdürmeyecektiniz!
Bundan böyle sizden halkı koruma değil, kendinizi koruyun beklentimiz var.. Yani Allahaşkına haksız mıyım? Kendini koruyamayanlar, bizleri nasıl korusun? Artık sizleri Allah'a emanet ediyor, Allah Korusun! diyoruz.. Bu vahşi ormanda başınızın çaresine bakın.
***
Herkesin bir romantizmi var. Kimi deniz sahillerinde mutlu olup resim paylaşırken, benim de en büyük tutkum köyde dam üstünde uzanıp memleketimin yıldızlarını ve mehtabını seyredip mutlu olmaktır. Ülkem, memleketim ve köyüm sevincimdir.