.. /Bugün diyaliz günüydü. Ben gidinceye kadar teyzesinin oğlu Salih onu götürmüştü. Diyaliz merkezinin kapısında beklemeye koyuldum. Uzun bir bekleyişten sonra nihayet getir dile Ahmedi. Beni kapıda görünce gülmeye başladı.
Beraber kaldığı Teyzesi oğlunun evine gittik. Oldukça bitkindi. Başucunda oturup sohbet ettik. Bana, "Mamoste hani hücrede iken dışarı çıktığımızda ilk işim bir kot, bir mont ve bir bot alıp yağmurlu bir gecede ıssız bir yolda yürümek" diye hayallerimizden söz etti.
İçim burkuldu. Önceki gidişimde ona güzel bir Kot almıştık. Sağ olsun ortak dostumuz zindan arkadaşım Abidin Mete bunu sağlamıştı. Ona bot sözünü verecekken, "Yok mamoste gıcır gıcır bir botum var." dedi. "Tamam o zaman bir dahaki gelişimde Mont'u üstünde bil" diyerek götürdüğüm gıda maddelerinden oluşan koliyi bırakarak döndüm.
Evet uzun yıllar önce büyüklere özenip mont, kot ve Bot aksesuarları ile devrimciliğimizi pekiştirme hayallerimiz, geçen uzun yıllara rağmen hala özlemimiz durumunda..
Ahmet'in nostaljik hayallerine kendimi kaptırıp, eve dönüş yolunda, yolculuk boyunca hep gülümseyen süslü hülyalar kurup, Ahmet ile yağmurlu bir gecede ıssız bir yolda beraber yürüme düşleriyle yolculuğu bitirdim..