Osmanlı Devleti`nde ilk olarak Sultan 1. Ahmet döneminde Sultanahmet Camisi`ne asılmasıyla başlayan mahya geleneğiyle günümüze kadar her ramazanda camiler süsleniyor.
Osmanlı`nın son mahyacısı Hacı Ali Ceyhan`ın çırağı Kahraman Yıldız`ın başında olduğu ekip, İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü atölyesinde son hazırlıklarını yaptı.
Mahya ustası Yıldız ve ekibi, ramazan ayına sayılı günler kala, camilerin süsü mahyaları İstanbul`da Eyüpsultan Camisi`nin minarelerinin arasına asmaya başladı.
BU YIL TEMA "RAMAZAN VE AHİRET BİLİNCİ"
Kahraman Yıldız, 18 yaşında başladığı mesleğini 50 yıldan fazladır sürdürdüğünü belirterek, İstanbul`daki selatin camilerine mahya asacaklarını söyledi.
Ekibiyle Edirne`deki Selimiye Camisi ve Bursa`daki Ulu Cami ile bu sene toplamda 8 camiyi mahya ile süsleyeceklerini anlatan Yıldız, şöyle devam etti: "Diyanet İşleri Başkanlığınca bu yıl `ramazan ve ahiret bilinci` teması belirlendi. İstanbul Müftülüğünün vermiş olduğu veciz sözler var, bunlarla ilgili yazıları yazacağız. İstanbul`daki 4 camiye ramazan boyunca 5`er tane yazı asacağız. Ayasofya ile Sultanahmet camilerine asacağımız mahyalar ise sabit kalacak. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi`ne `La ilahe illallah`, Sultanahmet Camisi`ne ise `Muhammedün Resulullah` yazılı mahya asacağız."
"ESKİ BİR OSMANLI SANATI VE BİZ HALA BUNU YÜRÜTMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Yıldız, mahyaların asırlardır Vakıflar Genel Müdürlüğünce yaptırıldığını, atölyelerinde her cami için ayrı takım hazırlandığını ve bunların yazılarını yazdıklarını, daha sonra minarelerin arasına düzenek kurup yazıların asıldığını anlattı.
Ramazanın ikinci, üçüncü ve beşinci günlerinde ikinci yazıların asıldığını anımsatan Yıldız, "Daha sonra üçüncü, dördüncü ve beşinci yazıları minarede yazıyoruz. Eski yazıyı söküp yeni yazı ile buluşturuyoruz." dedi.
Yıldız, mesleğinin son ustası olmak istemediğini kaydederek, "50 seneden beri hemen hemen bu işi götürmeye çalışıyorum. Yeni arkadaşlar inşallah bayrağı teslim alırlar bizden." diye konuştu.