Geçen hiç fiyatını sormadan yol üstü bir halka tatlı yedim.
Bir tane, bir tane daha…
Toplam 4 tatlı için çıkarıp 20 lira uzattım saf saf paranın üstünü bekleyerek…
Tatlıcı “Abi 10 lira daha alayım” dedi.
Yine saf saf, “Tanesi ne kadar ki?” diye sordum. “7.5 lira abi. Yoksa kalsın, önemli değil” deyip devam etti:
“Abi 3-4 liraya bindiğimiz solmuş olmuş 14 lira, bir ekmek arası 75 lira, bırak onu bir boğaca 7.5 lira…”
Çıkarıp 10 lira daha verip teşekkür edip gittim…
…
Gerçekten bu ekonomiyle sürdürülebilir sağlıklı bir yaşam mümkün gözükmüyor.
İğneden ipliğe bir zam furyası ve denetimsizlik.
Yaraya merhem niyetine açılan Kooperatif Marketler bile aynı.
Üstelik devlet kurumu ve çıkış amacı sözde vatandaş odaklı olan Kooperatif Marketler, piyasa şartlarına kısa sürede ayak uydurmuş durumda.
Devlet kendi kurumunda bile denetimi piyasa koşullarına bırakmışsa vay halimize.
…
Dönenim tatlıya! Benim aklım tatlının 1-2 lira olduğu zamanlarda takılı kalmış.
Geçen bir arkadaşımla berberde karşılaştım.
180 lira ödedi ve mat mat berbere bakarak, “Yılbaşında 80-100 liraydı. Ne ara 180 oldu?” Diye sordu.
“Abi kira 1.000 liradan 7 bin liraya yükseldi. Elektrik, su, doğalgaz faturaları ne durumda, biliyor musun” deyince arkadaş tartışmayı uzatmadan kolaylıkla dileyip giderken, “Saçımı uzatacağım” dedi gülerek.
…
‘Berbere gitmemek için saç uzatmak’ fena fikir değil, ya diğerleri?
Eti, sütü, yumurtası, elektriği, doğalgazı…
Domates, peynir, ekmek, zeytin, sıvı yağı ne yapacağız.
Mesela yağsız yemek yapabiliyor muyuz?
Deneyeceğim, olursa ne ala!