Kadın ressamlarımızın ilham verici eserleri

Sanat dünyasında kadın ressamlar, kendilerine ait bir yer edinerek iz bırakmaya devam ediyor. Geçmişte erkek egemen bir alan olan resim sanatı, kadınların emekleri ve yetenekleri sayesinde zaman içinde dönüşüm yaşıyor.

Sanatta, edebiyatta, sinemada kadının yeri yadsınamaz etkileri de beraberinde getirdi.

Kadın ressamlar, kendilerine ait bir yer edinerek iz bırakmaya devam ediyor. Geçmişte erkek egemen bir alan olan resim sanatı, kadınların emekleri ve yetenekleri sayesinde zaman içinde dönüşüm yaşıyor.

Resim sanatında önemli yere sahip olan ve üzerinden yıllar geçse de eserleriyle hala kendinden söz ettiren kadın ressamlarımızdan bazılarını ve eserlerini sizler için derledik.

Mihri Müşfik

Cumhuriyet Dönemi’nin ilk Türk kadın ressamı unvanını alan Mihri Müşfik, Çağdaş Türk resim sanatının başlamasına öncülük etmiş bir isimdir. Kariyerinin başlarında İtalyan ressam Zonaro’dan özel ders almış ve daha sonrasında İtalya’nın birçok farklı yerinde özel atölye ve sanat okullarına devam etmiştir. Döneminde portre ve figür çalışmalarıyla kendinden sıkça bahsettirmiş olan Müşfik, ömrünün geriye kalanını Amerika’da geçirmiş ve başarılı birçok portresini de orada çizmiştir. Ölümünden yıllar sonra hayatı yine bir kadın ressam olan Nilgün Sarp tarafından “Bir Osmanlı Prensesi Ressam Mihri Müşfik” adlı kitapta kaleme almıştır.

Nazlı Ecevit

Meşrutiyet Dönemi’nde kız öğrenciler için açılan ve onlara güzel sanatlar alanında eğitim veren İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nin (Kadınlar için Güzel Sanatlar Okulu) ilk öğrencilerinden olan Nazlı Ecevit, farklı resim tarzlarını deneyerek tuvalinde başarılı ve özgün kompozisyonlar oluşturmayı başarmıştır. Nazlı Ecevit, çoğunlukla yağlıboya, suluboya, pastel ve karakalem üzerine çalışmış; ayrıca manzara ve doğa resimleri üzerine başarılı resimler çizmiştir.

Sabiha Bozcali

Dört ayrı ülkede resim eğitimi alan ve eserlerinde endüstri üretimini konu edinen ilk kadın ressamımızdır. Bozcali, yurda ilk döndüğünde ise Sanayi-i Nefise Mektebi’ni bitirerek kendi ülkesinde de eğitim hayatını başarılı bir şekilde tamamlamıştır. Ayrıca kazandığı burs ile Paris’te ressam Paul Signac’ın öğrencisi olmaya hak kazanmış olan Bozcali, sonrasında dünya çapında bir ün elde etmiştir. Önce Mısır Sarayı’nda sonra ise Roma’da Papalık Müzesi’nde duvarları süsleyen tablolar yaparak resim hayatında ününe ün katmıştır.

Aliye Berger

Fahrelnisa Zeid ve Halikarnas Balıkçısı’nın kardeşi olan Berger, sanat hayatına önce keman çalarak başlamış bir isim. Ressam olan abisi dolayısıyla resme yönelişi de çok şaşırtıcı olmamıştır. Katıldığı bir yarışmada birinciliği alan tablosuyla kendine özgü bir üne kavuşmuştur. Desen, yağlıboya ve oyma baskı tekniğinde siyah ve beyazın ara tonlarında yapıtları bulunan Berger, kariyeri boyunca 1954’de Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneğinin açtığı yarışmada “Güneş” adlı kompozisyonu ile birincilik, 1955’te de Tahran Biennalin’de ikincilik gibi uluslararası ödüller almıştır.

Celile Hikmet

Sanatçı kişiliğini miras olarak oğluna da aktaran Celile Hikmet, ülkemizin en önemli şairlerinden Nazım Hikmet’in annesidir. Erken yaşlarda ailesinin saraya yakınlığı sayesinde saray ressamı Fausto Zonaro’dan aldığı resim eğitimi ile başarılı resim kariyerine yavaş yavaş adım atmıştır. Resimleri kadar güzelliği ve Yahya Kemal’in aşkı ile de dillere destan olan Hikmet, çiçek ve Nâzım portleriyle de ün salmış önemli bir isimdir.(Haber Merkezi)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri