Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, tahliye kararından sonra 2013 Nevroz’unda yaptığı konuşmalar nedeniyle verilen cezanın infazının tutuklu kaldığı süreden mahsup edilmesiyle ilgili başvuyu 11 Eylül’de yaptıklarını söyledi. Avukat Mahsuni Karaman, “Mahkeme istese bu işlemi bir saat içinde yapabilir, ancak yapmıyor. Bunu iyi niyetli bulmuyoruz” dedi.
DİYARBAKIR - Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’da tutuklandıktan sonra avukatları, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AYM Demirtaş’ın tutuklanmasında hak ihlali bulmazken, AİHM 20 Kasım 2018 tarihinde verdiği karar ile Demirtaş’ın yeterli gerekçe sunulmadan tutuklanması ve tutukluluğunun devam ettirilmesiyle kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ve serbest seçim hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Mahkeme, bu kararının yanı sıra, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 18. maddesinin de ihlal edildiğine karar verdi. Bu madde,hak ve özgürlüklerin sözleşme hükümleri ile izin verilen durumlar dışında kısıtlanamayacağı, kısıtlamaların da açıklanması ve belirli bir amaca hizmet etmesi gerektiği kaydediliyor. Mahkeme, ilk kez, parlamento faaliyetleri nedeniyle tutuklanan bir kişinin seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine karar verdiği gibi, Türkiye’ye karşı verdiği bir kararda ilk kez Sözleşme’nin 18. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti.
Bu karardan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi bağlamaz. Karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” demişti.
Karara itiraz edilmesi nedeniyle dosya AİHM Büyük Daire’ye taşındı. Büyük Daire duruşmanın 18 Eylül’de yapılmasına karar verildi.
Bu aşamadan sonra 2 Eylül 2019’a kadar Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı davada tutukluluğun devamı kararlarına hükmedildi.Demirtaş’ın avukatlarının katılmadığı2 Eylül’deki duruşmada mahkeme tahliye kararı verdi. Savcılık karara itiraz etti ancak itiraz 10 Eylül’de reddedildi.
Ancak Demirtaş, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği hüküm nedeniyle tahliye olamadı.Demirtaş, 2013 NewrozKutlaması’ndaki konuşmaları nedeniyle İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “terör örgütü propagandası yaptığı” suçlamasıyla, 7 Eylül 2018’de 4 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilmişti. Mahkumiyet kararı, 4 Aralık 2018’de istinaf mahkemesi tarafından onanmıştı.
Savcının Demirtaş’ın tahliye kararına yaptığı itiraz reddedilince avukatlar 11 Eylül’de Demirtaş’ın hükümlü olduğu dosyadaki cezanın tutuklu kaldığı süreden mahsup edilmesi için İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, hâlâ karar vermediği için Demirtaş’ın avukatları bugün (14 Eylül) bir basın toplantısı düzenledi. Taksim Hill Otel’de düzenlenen toplantıya ulusal ve Uluslar arası basın kuruluşlarından muhabirlerin ilgisi yoğundu. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Ahmet Şık ve Garo Paylan da toplantıya katılanlar arasındaydı. Basın açıklamasının yapıldığı otelin lobisinde de sivil polisler bekliyordu.
Demirtaş’ın avukatlarından Benan Molu, önce AİHM süreciyle ilgili basın mensuplarını bilgilendirdi. Ardından avukat Ramazan Demir, tahliye kararından sonra yaşanan gelişmelerle ilgili şunları söyledi:
“Demirtaş’ın tahliye olduğu dosyadan tutuklu kaldığı sürenin, ceza aldığı dosyanın infaz süresinden mahsubu için kararı veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 11 Eylül 2019 tarihinde başvuru yapılmıştır. Mahsup işlemi esas olarak mahkeme tarafından yapılacak bir hesaplama işlemi olup talep edilmesi halinde mahkemenin hiçbir gecikmeye mahal vermeyecek şekilde bir an önce hesaplama işlemini sonuçlandırması gereken bir süreçtir. Ancak, teknik ve hukuki açıdan çok kısa sürede sonuçlandırılabilecek mahsup süreci ile ilgili bugün itibarıyla söz konusu Mahkeme’den bir karar çıkmamıştır.
Mahsup işlemi sonrası Demirtaş’ın cezası 5 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla bir yılın altına düştüğünden, hem son dönem Yargıtay kararları hem de Ceza İnfaz Kanunu’nun açık hükümleri uyarınca denetimli serbestlik kapsamında bir saniye dahi bekletilmeden tahliye edilmesi gerekmektedir.
Demirtaş’ın tahliye edilmesi, 4 Kasım 2016’dan bu yana yaklaşık üç yıldır özgürlüğünden hukuksuz ve haksız bir şekilde mahrum bırakıldığı ve kendisinin sürekli soruşturma, yargılanma ve yeni hapis cezalarıyla cezalandırılma tehdidi altında olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.
Tahliye kararının uygulanması kapsamında mahsup işlemi ve denetimli serbestlik kurumu bir hukuki veya siyasi lütuf değil, en temel haktır. Demirtaş’ın da kanunların açık hükümleri uyarınca tahliyesinin bir an önce sağlanması gerekmektedir.”
Avukat Benan Molu, soru üzerine 18 Eylül’de AİHM Büyük Daire’de yapılacak duruşmasıyla ilgili, “Bu duruşmada Mahkeme’den beklentimiz yerleşik içtihadı gereğince Demirtaş’ın ifade özgürlüğünü kullanması nedeniyle, siyasi sabeplerle tutuklandığına karar vermesini bekliyoruz” dedi.
Avukat Mahsuni Karaman da basın mensuplarıınn sorusu üzerine, mahsup başvurusuyla ilgili, “Yapacakları şey yalnızca bir çıkarma işlemi. Bu işlem bir saat sürecek ancak 11 Eylül’den bu yana karar verilmiş değil” dedı. Kaynak: Gazeteduvar