Prof. Dr. Raşit Tükel, Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe sokulan Uzaktan Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ile tıkanan sağlık sisteminin aşılmaya çalışıldığını söyledi. Tükel, “Bununla nitelikli sağlık hizmeti sunumu sağlanamamış olur” dedi.
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi eski Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Psikiyatri ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Uzaktan Sağlık Hizmetleri (Teletıp) Yönetmeliği için nitelikli sağlık hizmeti vermemek demek olduğunu söyledi.
Artı Gerçek Tv’de Ayla Türksoy’un “Yansıma” programına katılan Tükel, yönetmelikte aydınlatılmış onam zorunluluğunun yani hastadan bilgi verilmesi haricinde izin alınma zorunluluğunun eksikliğini, net olmayan ifadelerin yanı sıra adalet ilkesinin atlandığını ve sağlık, turizmi gibi sağlıkta metalaşmayı akla getiren maddelerin yer almasını eleştirdi.Hekim istifalarının ve yurt dışına göçün arttığı bir dönemde, uzaktan sağlık uygulamalarının tıkanan sağlık sistemine bir çözüm olamayacağını söyleyen Tükel, "Teletıp uygulamaları hiçbir zaman hasta-hekim ilişkisinin yerine ikame edilemez" dedi.
Prof. Dr. Tükel, uzaktan sağlık hizmeti, teletıp ya da online doktor görüşmesi olarak son yıllarda (özellikle pandemi döneminde) daha çok kez telaffuz edilen uygulamalar için hazırlanan yönetmeliğe dair çeşitli saptamalar yaptı.
[caption id="attachment_107416" align="alignnone" width="729"]
“Uzaktan sağlık bilgi sistemi geliştiricileri kimler olacak net değil”
Birkaç yıl önce taslak olarak hazırlanan ve mevzuat haline getirilmediği, geç kalındığı eleştirileri getirilen Uzaktan Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği neleri kapsıyor, neler ele alınmamış?
“Yönetmeliğe göre Uzaktan Sağlık Bilgi Sistemi geliştiriliyor ve bunun Bakanlık ya da Bakanlık harici yetkilendirilmiş geliştiriciler tarafından oluşturulacağı söyleniyor. Bakanlık haricinde yetkilendirilmiş geliştiricilerin kimler olduğu net değil. Sadece Bakanlık tarafından bir tescil söz konusu. Ayrıca uzaktan sağlık hizmeti talep eden kişinin bu hizmetin elverdiği ölçüde bir tıbbi gözleme; izleme/takip sürecine dahil olması söz konusu.
Bunların yanı sıra Bakanlık tarafından belirlenen girişimsel ve cerrahi operasyonlara da izin veriyor; bunun için gerekli izinlerin alınmış olmasını ön koşul olarak getiriyor. E-reçete, e-rapora yer veriliyor. Burada net olmayan başka konular var, örneğin müdürlükçe oluşturulan bir komisyon tarafından başvuruların incelenmesi bölümü. Bu komisyonun, her ne kadar kimler tarafından oluşturulacağı kabaca ifade edilmiş olsa da yine de netlik yok. Ayrıca Bakanlığa bağlı sağlık tesisleri için Bakanlığın re’sen uzaktan sağlık hizmeti faaliyeti izni verebildiğini görüyoruz. Bu şu demek; komisyon değerlendirmesine girmeden Bakanlık sağlık tesisi için böyle bir faaliyet izni verilebilecek.”
“Aydınlatılmış Onam (Hasta İzni) Yükümlülüğü Yönetmelikte Yok!”
Yönetmelikte eksik bulduğu en önemli kısmın aydınlatılmış onama dair olduğunu belirten Prof. Dr. Raşit Tükel, aydınlatma yükümlülüğü olarak belirtilen maddenin, hasta izni alma anlamına gelmediğini, bunun da hasta özerkliğine saygı etik ilkesinin ihlali anlamına geldiğini söyledi.
Tükel, “Yönetmelikte hastanın bilgilendirilme sürecine dair eksikler önemli. Kişisel sağlık verilerinin teknolojik olarak iletilmesi sürecinde, ‘aydınlatma yükümlülüğü’ diye bir şey var ama bu tek taraflı olan bir madde. Bunun usul ve esaslarının ne olduğu ifade edilmemiş, bilgilendirmenin içeriği çok açık değil. En önemlisi ve bence eleştirilecek taraf; yönetmelik, aydınlatılmış onama yer vermiyor.
Aydınlatma yükümlülüğü denilen tek taraflı bir işlem, aydınlatılmış onam ise hastanın bu sürece katılmasına izin veren bir işlem. Hasta-hekim ilişkisinde hastanın özerkliğine saygı gereği çok temel, etik bir ilkedir. Kişi öncesinde aydınlatılmalı; yapılacak işlemle ilgili (tanı, tedavi, müdahale) eksileri-artıları konusunda bilgilendirilmeli ve aynı zamanda onay alınmalıdır ki karar sürecine katılmış olsun ve böylece özerkliğe saygı ilkesi karşılanmış olsun. Yönetmelikte bunun yer almadığını görüyoruz.
Ayrıca hizmet alan kişinin kimliğini doğrulama ile ilgili, ne olduğunu tam anlamadığımız ifadeler var. Yine maddelerde “üçüncü kişinin olması durumu” ifadesi var: Ortamda üçüncü bir kişi olursa, bunun hastaya bilgi olarak verilmesinden söz ediliyor. Oysa üçüncü kişinin olması durumunda da mutlaka bir onam alınması gerekiyor. Yani üçüncü kişiler bu sürecin içinde ancak hastanın izniyle olabilirler ve yine bunun yönetmelikte yer almadığını görüyoruz.” İfadelerini kullandı.