Türünün ilk örneği olan biyonik uzuv, ön kola yerleştirilen minik mıknatıslar kullanarak ampute kişinin beyin sinyallerine yanıt veriyor ve protezin hareketlerini hassas bir şekilde kontrol edebilmesini sağlıyor.
İtalya merkezli BioRobotics Enstitüsü'nden araştırmacılar, dirsekten kesilen kola yerleştirilen altı mıknatıstan gelen sinyalleri, nitelikli hareketler üretmek için dönüştüren robotik eli geliştirdi.
Biyonik el, protezi altı hafta boyunca kullanan ve bunu "kendi elini hareket ettirmek gibi" şeklinde tanımlayan 34 yaşındaki Daniel tarafından test ediliyor.
"ELİNİ KAYBEDEN BİRÇOK KİŞİ, ELİ HALA YERİNDE GİBİ HİSSEDİYOR"
Yöntem, daha önce kopmuş elin kontrolüne yardımcı olan ön koldaki kaslara birkaç milimetrelik mıknatıslar yerleştirilerek uygulanıyor.
Daha önce ampute edilen Daniel, bu kasları hareket ettirerek manyetik sinyalleri özel bir bilgisayar programına gönderebiliyor ve bilgisayar programı da bu sinyalleri robotik elin hassas hareketlerine dönüştürüyor. Bu da, onun etten kemikten bir canlınınkine benzer ince hareketler yapmasına olanak tanıyor.
Enstitüsü'den Profesör Christian Cipriani, "Ön kolda 20 kas var ve bunların çoğu el hareketlerini kontrol ediyor. Elini kaybeden birçok kişi, sanki eli hala yerindeymiş gibi hissetmeye devam ediyor ve kalan kaslar beyinden gelen komutlara yanıt olarak hareket ediyor." dedi.
"KENDİ ELİMİ KULLANIYORMUŞUM GİBİ..."
2022 yılında sol elini kaybeden Daniel, elinin varlığını hala hissettiği için çalışmaya gönüllü olarak seçildi. Kolundaki kalan kaslar beyin sinyallerine yanıt vermeye devam ediyordu.
2023 yılının nisan ayında koluna altı mıknatıs takılması için ameliyat oldu. Cerrah ekibi her biri için mıknatısın tepki vermesini istedikleri belirli kası bulup izole etti ve ardından bu deseni bilgisayar programıyla haritaladı.
Deneyin sonuçları oldukça başarılı oldu. Daniel, farklı şekillerdeki nesneleri kaldırıp hareket ettirebiliyor, kavanoz açmak, tornavida kullanmak, bıçakla kesmek ve fermuarı kapatmak gibi günlük eylemleri yapabiliyordu.
Kırılgan nesneleri kavraması gerektiğinde parmak uçlarını kullanıp gücü kontrol edebiliyordu. Daniel, "Bu sistem bana kaybettiğim hisleri ve duyguları yeniden kazandırdı: Sanki kendi elimi hareket ettiriyormuşum gibi hissediyorum" açıklamasında bulundu.