Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havaların etkisiyle sıvı ihtiyacı artarken, Türk Böbrek Vakfı, herkesi aşırı şekerli içeceklerin yol açabileceği hastalıklara karşı uyarmak ve sağlıklı içecek tarifleri vermek için bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte su tüketiminin önemi hatırlatıldı, evde yapılabilecek sağlıklı içeceklerin tarifi paylaşıldı. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk; etkinlikte, fazla tüketilen aşırı şekerli içeceklerin sağlık üzerindeki etkilerini şöyle açıkladı:
NORMALDEN 3 KAT FAZLA ŞEKER TÜKETİYORUZ
Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı bir bireyin günlük basit şeker tüketimini 50 gram olarak açıklamıştır. Ancak Türkiye’de kişi başı şeker tüketimi bunun üç katı olan 150 gram seviyesindedir. Yaz aylarında ise bu miktar daha da artar. Türkiye’de yüzlerce, ileri safhada obez insan var. Bu oranın yüzde 60’ı 18 yaş altında genç bireylerden oluşuyor. Türkiye’nin sağlıklı nesillerin yetişmesiyle ilgili sıkıntıları var. Biz Türkiye’de sağlıklı neslin yetişmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda birçok proje için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içindeyiz. Çocuk çağında obezite ile mücadele için şeker tüketimini azaltmaya yönelik hangi etkenler varsa, bunun üzerinde duruyoruz.
AKLINIZA ÖNCE SU GELSİN
Bu yaz küresel çapta hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Bu da insanları sıvı tüketmeye zorluyor. Hazır paketli içeceklere alternatif olarak aklınıza mümkün mertebede su gelmeli. Suyun yerini hiçbir şey tutmaz. Su tüketimi de vücut kitle indeksine uygun olmalı. Su içmeyi sevmeyenler ise suyun içerisine tarçın, zencefil, bir avuç kesilmiş salatalık ekleyerek hafif aromalandırabilirler. Suyun alternatifleri ise ayran ve süttür.
Çocuklar ve gençler şekerli içeceklerin cazibesine kapılmamalı
İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin ve Metabolizma Bilim Dalı’ndan Uzm. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin de günlük hayatta sıklıkla tüketilen gazlı içecekler, hazır meyve suları, enerji içecekleri, hazır limonata ve şurup gibi ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
BAĞIMLILIK YARATABİLİR
Yapılan çalışmalar aşırı şeker tüketiminin diş çürüğü riskinde artış, obezite, kardiyovasküler hastalık, Tip 2 diyabet, metabolik sendrom ve karaciğer yağlanması ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Şekerli içecekler beyinde dopamin salgısını artırarak geçici bir mutluluk hissi yaratır ve bu durum, özellikle çocuklarda ve gençlerde bir tür bağımlılığa yol açabilir. Bu da zamanla sağlıksız bir döngü yaratır ve bireylerin uzun vadede sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesini zorlaştırır.
NASIL ÖNLEM ALINABİLİR?
Öncelikle bireysel farkındalığı artırmak çok önemli. Tüketiciler bilinçli seçimler yapmalı ve şekerli içeceklerin yerine daha sağlıklı alternatiflere yönelmeli. Su, bitki çayları, şekersiz içecekler gibi seçenekler hem sağlığımızı korur hem de genel yaşam kalitemizi artırır.
Limonatayı, soğuk çayı ve meyve suyunu evde hazırlayın
TÜRK Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, evde bulunan malzemelerle sağlıklı, pratik içecekler hazırlanabileceğini belirterek, şöyle konuştu: Mesela limonatayı 5 dakika içerisinde hazırlayabilirsiniz. Limonu aldığınızda kabuğunu bal ile karıştırıp, biraz üzerine limonun suyunu sıkıp sonra nane ve su ile karıştırdığınızda bir limonata oluşur. Bunun yanında buzlu çay da yapabilirsiniz. Evde herkes mutlaka çay demliyordur. Kalan çayı atmayıp, biraz kullanıp sonra üzerine limon sıkıp nane ve suyla onu çoğaltabiliriz. Üzerine bal ekleyerek soğuk çay elde edebilirsiniz. Maliyet olarak baktığımızda da yine son derece uygun. Herkesin evinde çay, limon, nane, bal var. Çok fazla pahalı diyebileceğimiz bir ürün yok. Bir bahçeniz varsa işiniz çok daha kolay. Bahçeden topladığınız meyveleri kaynatıp, şeker eklemeden onların suyunu da tüketebilirsiniz.
Türkiye obezitede dünya üçüncüsü
Bir teneke kutu gazlı içeceğin içinde 10 küp şeker yani 35 gram şeker var. Bu da obeziteye ve Tip 2 diyabete yol açıyor. Dünyada her yıl yüzde 10’luk obezite artışı varsa bunun ilk 3’ünde ne yazık ki Türkiye var. Birinci sırada Amerika, ikinci sırada Meksika, sonra Türkiye geliyor. Hep beraber çalışarak bu oranı düşürmeliyiz. Şeker tüketimindeki bilinci artırarak, farkındalık yaratmak istiyoruz. Son zamanlarda Tarım ve Orman Bakanlığı da limon aromalı limonata, şekersiz limonata gibi yanıltıcı etiketler olan ürünlerin satılmaması konusunda çalışmalar yapıyor. Limonataya, sıfır şekersiz deniliyor, millet hemen kapış kapış alıyor, içiyor. Halbuki içinde tatlandırıcı bulunuyor. Çocuklar bunu tüketiyor ve bunlar ilerleyen zaman içinde obez ve kanserojen etki oluşturabiliyor.