Koronavirüs ile mücadelede maske kullanımı olmazsa olmazların başında geliyor. Salgının yayılmasını önlemek amacıyla mutlaka kullanılması gerek maskelerin doğru kullanımı ise hayatı önem taşıyor. Kentte sıklıkla görünen çene altı, kol ve ceplerde taşınan maskeler, vaka sayılarının da ger geçen gün artmasına neden oluyor. Konuyla ilgili Yenigün’e değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr Sedat Yiğit, “Bu şekilde maske takanlar kolluk güçlerini gördüğü zaman hemen ağızlarına kapatıyorlar. Sağlığını cezadan daha ucuz görüyor insanlar. Bundandır ki hastalık her geçen gün yayılıyor” dedi
A.Vahap Kaya/Yenigün Özel
DİYARBAKIR YENİGÜN- Koronaviris tedbirleri kapsamında maske kullanımı hayati önem taşıyor. Uzmanlar hem kendi sağlığımız hem de karşımızdaki kişinin sağlığı için maskenin takılması konusunda sık sık uyarılarda bulunuyor. Ancak hayati önem taşıyan maskeler, doğru bir şekilde takılması gerekiyor. Maskesiz dolaşmanın yasak olduğu birçok il ve ilçede vatandaşlar maskeyi ağızlarında değil, cezai işleme maruz kalmamak için, ellerinde, kollarlında yahut ta ceplerinde taşıyor. Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr Sedat Yiğit, maskelerin doru bir şekilde kullanılmamasının yarattığı tehlikeleri gazetemize anlattı.
‘Doğru kullanılmayan maskeler salgını yayıyor’
Maskelerin yanlış kullanımına dikkat çeken Dr. Sedat Yiğit, “Maskeler insanların damlacık enfeksiyonuyla bulaşacak olan ajanlara karşı korumayı hedeflemektedir ağız ve burnunuzu örtecek şekilde kullanmadığınız her yöntem kural dışıdır ve sizi korumaz. Kolda taşınan maskeler, kol damarlarınız sıkıyor ise turnike yaptığı için uzun süreli kullanımlarda dolaşımı olumsuz etkiler ve aynı zamanda amaç dışı bir kullanımdır. Eğer maske cepte taşınıyor ise maskeye bulaşan herhangi bir patojen ajan cebinize girmiş olur, elinizi her cebinize koyduğunuzda mikropla bulaşmış olursunuz yani riski arttırmış olursunuz. Söylemek isterim ki kolluk güçlerini görenlerin korktukları ceza yemek ise konuyu ne kadar da dar düşündüğümüzün göstergesi, yani sağlığını cezadan daha ucuz görüyor, bundandır ki hastalık yayılıyor. Eğitim konusunda ise televizyonlar bir hafta bir ay veya aylarca tüm kanalların ortaklaşa sunacakları eğitimler kesinlikle sonuç alıcı olurdu ve ortak bir bilinç oluştururdu. Toplumsal bilincin yanı sıra kamunun da vasat yaklaştığını söylemek isterim” dedi.
‘Maskeler kalite konusunda sıkıntılı, denetime muhtaç’
Denetimlerin sağlıklı bir şekilde yapılmadığını altını çizen Dr. Yiğit, belediyeleri eleştirdi. Yiğit, “Belediyeler kaç kere tüm sokakları ilaçladılar? Her hafta ilaçlasalardı, hastalığın seyri değişirdi. Park ve bahçeleri, çöp yerlerini, sokakları sürekli ilaçlasalar kesinlikle hastalığın önüne geçilecek büyük bir merhale kazanmış olurduk. Sağlık Bakanlığı yeteri kadar tarama yapsaydı tespit edilen vaka sayısı farklı olur ve konunun vehametine göre tedbir almamıza yol açardı. İtalya tüm ülkeyi ilaçladı. İtalya’ya giden maskeleri kalite standartları gereği uygun değil deyip maskeleri geri gönderdi. Onları biz ülke içinde kullandık. Sağlık Bakanlığıyla yapılan anlaşma gereği yurt dışına ihraç edilen maskelerin sayısı kadar sağlık bakanlığına maske veriliyor olması gerekiyor tespit ettiğimiz bu maskelerin kalitesi konusunda sıkıntı ve denetime muhtaç bir durumda. Biz her kese ücretsizi maskelerin dağıtılmasını savunurken ASM’lere yeteri kadar maske verilmemeye başlandı ki Sakarya sağlık müdürlüğünü Sağlık Bakanlığına yazdığı yazıda ASM’lere zorunlu olmadıkça maske verilmemesi ile ilgili yazışması ise ciddiye alınması gerekiyor” diye konuştu.