Diyarbakır’da kanser teşhisi konan bir kadının üzerinden kendisinden habersiz binlerce liralık ilaç alındığı ileri sürüldü. 2018 yılından eşi vefat eden ve söz konusu durumla ilgili hukuki süreç başlatan Murat Katar, aradan geçen zamana rağmen bir türlü sonuç alamadı. Olayla ilgili elinde delil ve belgelerinin olduğunu kaydeden Katar, kanser hastalarının üzerinden rant elde edilmesinin insani olmadığını söyledi. Olayın peşini bırakmayacağının altını çizen Katar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım istedi
Nurullah Ergün / YENİGÜN ÖZEL – Diyarbakır’da Murat Katar isimli vatandaş 2018 yılında kanser teşhisi konan ve gördüğü tedavi sırasında hayatını kaybeden eşi üzerinden binlerce liralık ilaç yolsuzluğu yapıldığını iddia etti. Silvan ilçe Devlet Hastanesinde görevli iki doktor ile ilçedeki bir eczane tarafından kendilerinden habersiz eşinin adına ilaç yazıldığını ileri süren Katar, konuyla ilgili hukuki süreç başlattı. Çıkar odaklı insanların kanser hastaları üzerinden rant elde etmesinin insani olmadığını kaydeden Katar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, bu haksızlığın biran önce son bulmasını istedi.
‘Hastayı görmeden ilaç yazmışlar’
Konuyla ilgili Yenigün Haber mikrofonlarına konuşan Murat Katar yaşadıklarını şu sözlerle anlattı;
“Eşim 2018 yılında Diyarbakır’ın Silvan İlçesindeki kayınpederimin evine giderken enfeksiyon ilaçları kullanıyordu. Eşim Silvan ilçe Devlet Hastanesi’ne giderken eşime bir doktor tarafından enfeksiyon ilaçları yazılıyor bir de başka bir doktor tarafından eşimin kullanmadığı bazı ilaçlar kendisinden habersiz bir şekilde yazılıyor. Bir günde iki doktor eşime ilaç yazıyor ve onların reçetelerde imzaları var. Eşim Diyarbakır’da kemoterapi görürken onun adına Silvan’da ilaçlar yazılıp alınıyor. Anlayacağınız hastayı görmeden Silvan’daki doktor eşime ilaç yazıyor. Hastayı görmeden eczane ilaç yazdırıyor.
‘Eczane ile doktor işbirliği yapmış’
Doktorla işbirliği yapıyor. Ben tespitli konuşuyorum; elimde evraklarım var. Onlarında ellerinde varsa delilleri çıksınlar ortaya. Ben buradayım hodri meydan. Elimdeki belgelerle konuşuyorum. Eczanenin de elinde belgeleri varsa buyursun onlar da ortaya koysunlar. Ben onlardan görüntü istiyorum. Doktorun veya eczanenin hastayı gördüğünde daire görüntü veya belge istiyorum. 31.05.2018 tarihindeki kamera görüntülerinin ortaya çıkarılmasını istiyorum. Bugün bir vatandaş bir doktoru darp ettiği zaman üzerinden 10 yıl bile geçse o görüntüler ortaya çıkarılıyor. Peki, vatandaşın yaşadığı mağduriyete ait görüntüler neden ortaya çıkarılmıyor.”
‘Beni arayıp özür dilediler’
Eşinin adına ilaç yazan söz konusu eczanenin kendisini arayarak özür dilediğini savunan Katar şunları söyledi;
“Silvan’da eşimin adına ilaç yazdırıp alan eczane beni aradı, özür dilediler. Kendilerine bu olayın peşini bırakmayacağımı ve sonuna kadar gideceğimi söyledim. Bu işin takibindeyim ve peşini bırakmayacağım. SGK’ya giderek konuyla ilgili başvuruda bulundum ve hukuki süreç başlatmak için dava açtım. Ama aradan geçen zamana kadar daha bir netice alamadım. Bana kanıt yok diyorlar. Benim kanıtlarım elimdedir. Silvan’daki eczane konuyla ilgili görüntü yok diyor bana. Tabi ki görüntü olmaz çünkü hastayı görmediler hasta oraya gitmedi ki görüntü olsun. Bu nedenle her ne olursa olsun ben bu işin peşini bırakmayacağım. Sizin aracılığınız ile tüm Türkiye Cumhuriyetine sesleniyorum, Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; Sayın cumhurbaşkanım sonuç ne olursa olsun bu işin peşini bırakmayacağım. Benim tek derdim bana yapılan başkasına yapılmasın. Kanser hastası olan bir insana bunların yapılması ne insanlığa ne de vicdana sığar.”