En korkutucu olaylardan korkmamasının, korku ifadelerine anlam verememesinin, dünyanın en korkusuz kadını olmasının sebebi beynindeki amigdala bölgesinin tamamen yok olması.
YENİGÜN HABER – Korku canlılarda “savaş ya da kaç” mekanizmasını öğreten en önemli duygulardan birisidir. Hayatta kalmak için de gereklidir.
Ancak dünyada SM 046 rumuzlu kadının beynin amigdala bölgesinin tamamen yok olmasına sebep olan Urbach-Wiethe adlı kalıtsal bir hastalığa sahip olması nedeniyle, korku denilen duyguyu hissedemiyor.
SM 046’nın beyni çok uzun yıllardır inceleme altında. Korkunun amigdala ve genel olarak beyin için olan anlamını SM 046 ile birlikte yaklaşık 10 yıldır inceleyen Iowa Üniversitesi'nden Ralph Adolphs, Antonio Damasio ve Daniel Tranel, kadınla birlikte birçok deney gerçekleştirmiş.
SM 046 ile birlikte ilk deneylerden biri olarak nitelendirilebilecek deneylerden biri, 1994 yılında yapıldı. Bu deneyde SM 046’nın karşısına bir grup insan çıkartıldı ve kendisinden grupta yer alan insanların yüzlerindeki korku ifadelerini derecelendirmesi istendi. SM 046 bu konuda çok başarısızdı çünkü korku hakkında en ufak bir bilgisi olmadığı için, insanların korktuğu zaman yüzlerinde oluşan ifadeleri de anlamadı.
Dünyanın en ürkütücü yerinde bile korkmadı
SM 046, dünyanın en ürkütücü yerlerinden biri olarak anılan ve bir zamanlar akıl hastanesi olarak faaliyet gösteren Waverly Hills Sanatoryumu’na götürüldü.
Sanatoryumda SM 046’yı korkutmak için olağanüstü çaba sarf edildi. Sanatoryumun sahip olduğu hikayelere uyan canavarlar, makyajla korkunç hale getirilen insanlar bir bir SM 046’nın önüne çıkarıldı. Ancak kadının verdiği tepki hep aynı oldu; ilk önce kahkaha atıp daha sonra canavarlarla konuşmaya çalıştı.
Hatta SM 046 merakından yaklaştığı canavar görünümlü bir insanın kafasını dürtmeye başladığı için canavarı korkutmayı başardı.
Yılanlar, örümcekler işe yaramadı
3 çocuk annesi kadın, içerisinde çeşitli yılan ve örümcekler gibi egzotik hayvanların yer aldığı bir pet shopa götürüldü ve her bir hayvan ile olan etkileşimde beyini incelenerek korku derecesi hesaplandı.
Yılanlardan ve örümceklerden nefret ettiğini belirten SM 046, bu iddiasına rağmen onları görünce sadece ilgi belirtileri gösterdi. Hatta durumu bir adım öteye götürdü ve son derece tehlikeli olduğu iddia edilen ve asla dokunmaması gerektiği söylenen yılan için “Niye ya, merak ettim” ifadelerini kullandı.
Tüm gezi boyunca SM 046’nın egzotik hayvanlara karşı verdiği tepkiler ölçüldü. Korku seviyesi, genç kadın ne görürse görsün 10 üzerinden 2’yi hiçbir zaman aşamadı.
Boğazına bıçak dayayarak deney yaptılar
SM 046 ile birlikte uzun bir zamandır deneyler yapan araştırmacılar, 10 yıldan daha uzun bir zaman önce sınırları biraz aşmaya karar vererek bir gece SM 046’yı parkta yalnız gezerken gafil avladı.
Bu deney için seçilen bir kişi, SM 046 yürürken aniden kadının üzerine atılıyor ve boğazına bir bıçak dayadıktan sonra “Şimdi seni keseceğim k*ltak” diyerek korkutmaya çalıştı. SM 046, olaydan sonra yaşadıklarını anlatırken “O anda uzaktaki kiliseden yükselen koro seslerini duyuyordum. Hiçbir şey hissetmemiştim ve söyleyebildiğim tek şey ‘beni öldürmek için Tanrının meleklerini geçmen gerek’ oldu.”
Korku deneyleri ters etki yaratmış olabilir
Bugüne kadar SM 046 ile ilgili hazırlanan bütün makaleleri gözden geçiren İnsan Sinir Bilimi Profesörü Elizabeth Phelps, SM 046’nın korku gibi son derece baskın bir duyguya sahip olmamasının imkânsız olduğunu dile getiriyor.
Phelps’e göre SM 046’nın korku hissini kaybettikten sonra tabii tutulduğu testler, amigdalanın daha da zarar görmesine yol açtı ve korku hissini kaybetmesinin ardındaki yatan sebebin hastalık değil, bu testler olduğunu üfade ediyor.
Phelps, ayrıca SM 046’nın bilinçaltının tabii tutulduğu testlere göre şekil aldığı, gerçekten korkusuz olduğunu kanıtlamak için beynin korku mekanizmasını kapatmış olabileceğini düşünüyor. (Haber Merkezi)