Günde kaç gram tuz tüketmeliyiz?

İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hatice Karagöz; günlük tuz tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini belirterek; "Türkiye’de tuz kullanımı çok...
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hatice Karagöz; günlük tuz tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini belirterek; "Türkiye’de tuz kullanımı çok yüksek oranlarda, günlük maksimum önerilen tuz kullanım miktarı 5 gram olması gerekirken Türk Hipertansiyon Derneği'nin yaptığı çalışmalarda bu oranın maalesef 18 grama kadar çıktığı gösterilmiştir. Oysa fazla tuz, hastalıklara zemin hazırlıyor" dedi

İç Hastalıkları Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Hatice Karagöz; tuz kullanımı hakkında bilgiler verdi. Tuzun, hayati işlevlerin yerine getirilmesi için oldukça önemli besin maddelerinden bir tanesi olduğunu belirten Doç. Dr. Karagöz, “Sofra tuzu olarak adlandırdığımız madde aslında sodyum ve klor elementlerinin bileşiminden oluşur. Bizim tuz olarak kastettiğimiz aslında yiyeceklerdeki sodyum içeriğidir. Her ne kadar hayatımızın idamesi için belli miktar tuz kullanımı elzem olsa da tuzun fazla kullanımı da bazı hastalıklara zemin hazırlamaktadır” dedi. Tuzun Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen miktarının günlük yaklaşık 5 gram olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Karagöz, “Bu 1 çay kaşığına tekabül eder. Bizim burada kastettiğimiz sağlıklı erişkin bireylerdeki kullanım miktarıdır. Çocuklarda, kalp, böbrek ya da tiroid hastalığı gibi özellikli gruplarda bu oranlar daha da azaltılabilir" diye konuştu.

‘Ev yapımı salça, turşu yüksek oranda tuz içeriyor’

Tuz kullanımında paketli gıdaların tüketimine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Karagöz; "Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şu; günlük alınması gereken tuz miktarının yaklaşık 4'te 3'ü nü farkında olmadan yiyeceklerin içinde hazır olarak bulunan tuzdan almaktayız. Sadece 4'te 1'ini bilerek yemeklerimize koyduğumuz tuzla karşılamaktayız. Bu nedenle özellikle paketli hazır gıdaların, ev yapımı turşu, salça, konserve gıdaların yüksek oranda tuz içerdiğini mutlaka göz önünde bulundurmalıyız. Yemeklerimizde bu gıdaları kullanıyorsak diğer besinlerin tuzsuz olmasına dikkat ederek dengeleyebiliriz" ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Hatice Karagöz; "Tuzun yol açtığı sağlık problemlerinden en önemlisi hipertansiyondur. Onun dışında sadece tansiyon hastalarında değil, böbrek ve tiroid hastalarında, kalp sağlığı problemi olanlarda mutlaka tuz kısıtlamasına dikkat etmemiz gerekiyor. Sadece hasta olan bireylerde değil sağlıklı bireylerde de özellikle tuz kısıtlaması yapan kimselerin yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları , osteoporoz ve hatta mide kanseri gibi birçok hastalıktan korunduğu ve sağlıklı bir yaşlanma gösterdiği yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır” dedi.

“Tabağımızdaki yemeğe tuz ekmemeliyiz”

Sağlık Bakanlığı'nın önerisi doğrultusunda özellikle restoranlardaki masalarda tuz kullanımının yasaklandığını anımsatan Doç. Dr. Karagöz; “Bunun da ciddi faydasını görmekteyiz. Tuz azaltmayı kendimiz de yapabiliriz. En önemlisi yemekleri pişirirken mümkün olduğunca az tuz koymakla başlayabiliriz. Tabağımıza koyduğumuz yemeğe kesinlikle ekstra tuz ekmemeliyiz. Eğer sofrada tuzu yoğun bir yemek yiyorsak, diğer yemeklerin bunu dengeleyecek şekilde çok az tuzlu olmasına dikkat etmeliyiz. Masadan tuzu kaldırmalıyız, çünkü tuzluk uyarıcı olur ve tuz atma fikrini aklımıza getirir” diye konuştu. Çocuk yaş grubunda mümkün olduğunca paketli gıdalardan uzak durmak gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Karagöz “Paketli gıdalarda sodyum klor dışında pek çok sodyum içeren maddeler bulunmakta. O yüzden cips gibi, bisküviler gibi maddelerden çocuklarımızı uzak tutmamız gerekiyor. Bu besinlerden uzak tutmak, günlük tuz alımını dengelediği gibi sağlıklı beslenme alışkanlığı da kazandırır" şeklinde konuştu. (İHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri