Aşılanma oranının düşük olduğu bölge illerinde vaka sayılarında artış yaşandığını belirten TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya, güçlü bir aşı kampanyası başlatılmasına ihtiyaç olduğunu, bunun da toplumun anadilinde yapılması gerektiğini söyledi.
YENİGÜN HABER –Kovid-19 pandemisinin etkisi sürdürmeye devam ettiği Türkiye’de açıklanan resmi verilere göre günlük vaka sayısı 5 ila 6 bin arasında. Salgına dair alınan kimi tedbirlerin 1 Temmuz itibariyle bütünüyle kaldırılması akabinde özellikle bölge kentlerindeki vaka sayılarında artış sözkonusu. Bunun nedeni ise aşılanma oranın düşüklüğü. Türkiye genelinde tek doz aşı olanların oranı yüzde 45'lerde iken, bu oran Diyarbakır’da yüzde 22 civarında. Bu durumun büyüttüğü salgın tehdidi karşısında sağlık örgütlerinden yapılan “Aşı olun” çağrılarına rağmen henüz istenilen sonuç alınmış değil. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya, toplum anadilinde bir aşı kampanyası yürütülmesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Günlük vaka sayısına işaret ederek pandemi tehdidinin henüz devam ettiğini söyleyen Yerlikaya, vakaların binlerin altına inmesini beklerken, tersine bir artış trendi olduğunu gözlemlemeye başladıklarını dile getirdi.
Kontrol altına alınmadı
Diyarbakır’da pandemi hastanesi olan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde son 3-4 gün içerisinde hem yoğun bakım hem de normal servise 10’un üstünde hasta yatmaya başladığı bilgisini paylaşan Dr. Yerlikaya, iktidarın salgının kontrol altında olduğu yönünde yarattığı algının doğru olmadığını vurguladı.
Pandemide bulaşının engellenecek düzeye ulaşabilmesi için toplumun yüzde 70’ine yakınının aşılanması gerektiğinin altını çizen Yerlikaya, “Her ne kadar son bir ay içerisinde hızlanmış olsa da aşılanma oranlarının hem bölgemiz açısından hem de Türkiye genelinde yavaş gittiğini söyleyebilirim” diye konuştu.
Aşılanma oranı çok düşük
Yerlikaya, özellikle bölge illeri açısından çok büyük sorun ve sıkıntı sözkonusu olduğu uyarısında bulundu. Aşılanma oranlarının çok düşük olduğunu söyleyen Yerlikaya, böyle devam etmesi halinde geçen yıl yaz aylarında olduğu gibi toplum olarak tekrar bedel ödemeye devam edeceklerini vurgulayan Yerlikaya, “Ne yazık ki endişe verici varyantların gündemde olduğunu ve bu varyantların daha bulaşıcı olduğunu bildiğimiz bir süreçte, yeniden vaka artışlarıyla karşı karşıya kalacağız. Bunun emarelerini görmeye başladık” dedi.
İktidarın Mart 2020’de başlayıp, etkisini sürdüren pandemide başarısız olduğunu kaydeden Dr. Yerlikaya, “Bu pandemiyi böyle yönetemeyebilirdik. Daha akılcı, bilimsel, halk sağlığı önemsenerek, algılar üzerinden değil de toplumun katılımını sağlansaydı, şeffaf yönetilebilseydi, meslek örgütleri katkısı alınsaydı, biz bu kadar büyük bir bedel ödemeyecektik” ifadelerini kullandı.
Toplumdaki aşı kaygısı
Aşılanmanın hızlanması gerektiğinin altını çizen Yerlikaya, şunları söyledi: “Aşıyla ilgili topluma güven veren bir politika yürütülemedi. Toplumda bir kaygı, karışıklık var. Bu karışıklığa iktidarın kendisi yol açtı. Biliyorsunuz, sürecin başında Sinovac aşısıyla bağlantı kurulmuştu. Bu aşının övülmesine yönelik Sağlık Bakanlığı tarafından bizzat aşının konvansiyonel yöntemlerle üretildiği ve güvenli olduğu ama diğer aşıları bilmediğimiz gibi aslında çok yanlış bilimsel olmayan konuşmalar yapıldı. Bütün pandemi süreci boyunca, rakamlarla ilgili, ölümlerle, vaka sayılarıyla ilgili yaşanan sıkıntılar, toplumda karmaşa yarattı. Aşılarla ilgili de güvensizlik oldu. Aşılanma konusunda toplum çekinceli davranıyor. Bir aşı tereddüdü ile karşı karşıyayız.”
Anadilde kampanya
Yerlikaya, aşılanma oranındaki düşüklüğe rağmen hükümet nezdinde şimdiye değin bölgede ciddi bir kampanya yürütülmemesini de eleştirdi. “Eğer anadilde bir aşı kampanyası yapılmış olsaydı, aşının önemine ilişkin toplum ikna edilmiş olsaydı, bu kadar çalışma yapmamıza gerek kalmazdı” diyen Yerlikaya, şöyle devam etti: “Aşının güvenli ve etkili olduğu, pandeminin kontrol altına alınmasında aşı olmanın bir zorunluluk olduğu, enfeksiyon bulaş zincirinin kırılmasında bir etken olduğunu vurguluyoruz. Bunu bizim sadece vurgulamamız yetmez. Sağlık otoritesi ve iktidar tarafından çok şeffaf, anlaşılır bir biçimde, toplum dilinde anlatılmalıdır. Ne yazık ki bu şu ana kadar yapılamadı. Bunun için toplum dilinde güçlü bir aşı kampanyası yapılması gerekiyor. Bölge illerinde bu güveni oluşturamazsak, bu virüs yayılmaya devam edecek. Üstelik yayıldıkça da daha bulaşıcı, öldürücü varyantlarla ortaya çıkacak.”
‘Aşı olun’ çağrısı
Yine delta varyantı virüsünün tespit edildiği illerin açıklanması gerektiğini belirten Yerlikaya, Sağlık Bakanlığı’nın topluma karşı sorumluğunu ve topluma şeffaf bir biçimde bilgilendirmesi gerektiğini söyledi. Fakat aksine pandemi boyunca hakikatlerin halktan gizlendiğin söyleyen Yerlikaya, ısrarcı çabaları sonucunda ancak iktidarın gerçekleri açıklamak zorunda kaldığını kaydetti. Şimdi daha bulaşıcı olduğunu bildikleri delta virüsü tehlikesinin büyüdüğü koşullarda aşının pandemiyi kontrol altına alma ve bulaş zincirini engellemelerinden çok önemli araç olduğunu söyleyen Yerlikaya, son olarak “Aşı hem sizi, yakınınızı, sevdiklerinizi korumada hem de toplumu korumada önemli bir araçtır” diyerek, herkesi aşı olmaya davet etti. (MA)